Bir önceki yazımda taziye yemeklerinin taziye sahibine büyük bir yük yüklediğinden bahsetmiştim. Taziye yemeklerinin kaldırılmasının yerinde bir karar olduğunu dilimizin döndüğü kadarıyla anlatmıştım. Taziye ile ilgili yazıyı yazdıktan sonra gerek arkadaşlarımdan ve gerekse dostlarımdan kendilerine göre taziye yemeklerinin olmasının gerekçelerini bizlere ilettiler. Hem o gerekçeleri anlatmak hem de ne gibi çözümler üretilebiliriz düşüncesiyle bu yazıyı yazma gereği duydum. Yanlış anlaşılmasın düşüncemizde bir değişiklik yok lakin toplumsal bir gerçekliğinde görmezden gelinmesi söz konusu değildir.
Bizim gibi büyük ailelere sahip toplumlarda, toplumla tamamen bütünleşmese bile toplumda var olan bir normu değiştirmenin zor olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. İşte burada geniş aile kavramı kullanmak yanlış bir tabir olmasa gerek. Buna bazıları feodalite söyler ama şahsım geniş aile kavramını kullanmaktan yanadır. Geniş aile çevresine sahip toplumlarda, misafirperverlik kültürümüzün olmazsa olmazlarındandır söyleminden sonra taziye yemeklerinin kaldırılmaması gerektiğini düşünen arkadaşlar şu gerekçeleri öne sürmektedirler. Tekrar hatırlatmakta fayda var bunlar benim görüşlerim değil.
Şehir dışında gelen misafirleri ve taziye sahiplerini sabahtan akşama kadar, taziye evinde yemeksiz bırakmak veya mevcut misafirler arasından alıp bir yerlere yemeğe götürmek kültürümüze ve inancımıza yakışmıyor.
Taziyelerde oluşan maliyet, genelde; akraba, eş dost, komşu yardımlaşmasıyla karşılanıyor. Bazı ailelerde de her öğün bir aile yemekleri üstlenmekte ve o öğün yemekleri üstlenenler tarafından sipariş edilmekte veya yapılmaktadır.
Taziye yemeğini vermekte çok sıkıntı olursa taziyemi köye götürürüm diyenlerin olduğu
Neticede taziye şahsımındır. İstediğime, istediğim menüyü, istediğim yerde ikram edebilirim, kime ne?
Taziyeme gelene ne ikram edip ne etmeyeceğimi kimseye soracak değilim gibi gerekçeleri öne sürmektedirler. Tam olarak bizde burada şunu söylemekte fayda var. Dezavantajlı aileleri unutmamak gerekir. Zengin olana sorun yok ya olmayan ne yapacak? Bunu hatırlatmakta fayda var.
Peki, taziye yemeklerinin kaldırılması bu kadar zor ve böylesi bir dirençle karşılaşmışken nasıl bir orta yol bulabiliriz?
Neredeyse taziye yemeği düzenlemeyene hor gözle bakıldığı, mahalle baskısının oluştuğu yerlerde ‘yasak’ bir çözüm değildir. Taziye yemeği maalesef yaygın ve yerleşmiş bir gelenek haline gelmiştir. Bu sebeple konuya toplumsal açıdan bakılmalı, cenazesi olan aile hakkında çıkabilecek söylentiler göz önüne alınmalıdır.
Tamda burada belediye, sivil toplum kuruluşları devreye girmelidir. Bunun için belediye bünyesinde bir aşevi açılırsa ve Taziye sahipleri ile taziyede sürekli bulunmak zorunda olanlar için yemek çıkarabilir. Bununda belli bir sayıda olması koşullu getirmesi uygun olur. Belediyenin taziye yemeklerini üstlenmesi, taziye sahiplerinin yüklerini hafifletmiş olur. Taziye yemeklerinin belediye açısından külfetli olmaması adına sosyal belediyecilik açısından düşünülerek maliyetine yemek çıkarılabilir. Tüm bu hizmetleri görevlendirilen belediye personelli tarafından karşılanabilir. Hiçbir şekilde maddi durumu iyi olmayan aileler için belediye bünyesinde bir fon oluşturularak belli sayıda bunların yemekleri karşılanabilir. Yemeklerin külfetli olmaması için kavurma yerine sulu yemekler verilebilir.
Taziye yemekleri sadece öğle yemekleriyle sınırlandırabiliriz.
Taziye yemek saatleri belirlenir. Dolayısıyla bu saatlerde taziye ziyaretleri azaltılmış olur.
Bu işi yapan aşevleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve bölgenin değerleriyle istişare edilirse belki daha güzel bir çözüm yollu bulunabilir.
YİNE DİYORUM TAZİYE EVİ ZİYAFET EVİ DEĞİL YAS EVİDİR.
Sözünün arkasındayız.
FACEBOOK YORUMLAR