Hırs, insanın kalbini kör ettiğinde; bir ülke sahipsiz kalır.
Hırs, insanın aklını ele geçirdi mi; geriye ne adalet kalır ne de vicdan. İnsan, “doğru olanı yapmak” yerine çıkarına uygun olanı yapmaya başlar. Dürüstlük, tevazu, adalet… Hepsi birer süs kelimesine dönüşür. Ahlaki kimlik silinir, iç ses susar. Ve sonunda “herkes böyle yapıyor” bahanesiyle yanlışlar normalleşir.
Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz uyarıyor:
“Biliniz ki mallarınız ve evlatlarınız birer imtihandır.” (Enfal, 28)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de aynı gerçeği hatırlatıyor:
“Ademoğlunun bir vadi dolusu altını olsa, ikinci bir vadi ister. Onun gözünü ancak toprak doyurur.” (Buhari, Rikak 10)
Bu uyarılar, bugün Sudan’da yaşanan trajedinin özeti aslında. Çünkü orada yaşanan, bir hırsın ülkeyi nasıl yuttuğunun hikâyesidir.
Altın Ülkesinin Kara Yazgısı
Sudan, Afrika’nın üçüncü büyük ülkesi. Jeopolitik olarak da kıtanın kalbinde. Üstelik toprakları dünyanın en saf altın yataklarına sahip. Çıkarılan her bir ton cevherde 100 gram saf altın bulunuyor — bu, inanılmaz yüksek bir oran.
Ama ne yazık ki bu zenginlik, halkına refah değil, felaket getirdi. Çünkü güç, adalet duygusunu kaybedenlerin elindeydi. 2021’de General Abdulfettah el-Burhan darbeyle yönetimi ele geçirdi. Ona yardım eden General “Hemedti” (Muhammed Hamdan Dagalo) ile yolları kısa sürede ayrıldı.
İktidarın paylaşımı, güç hırsı, altın gelirlerinin kontrolü derken; 15 Nisan 2023’te iç savaş patladı. Başkent Hartum’dan başlayıp ülkenin dört bir yanına yayılan bir yangın...
Emperyalizmin Yeni Sofrası: Sudan
Bugün Sudan’da iki taraf da yabancı güçlerin desteğiyle savaşıyor.
Sudan ordusuna Suudi Arabistan ve Mısır destek veriyor, İran silah sağlıyor. Hızlı Destek Güçleri ise Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) kucağında.
BAE sadece silah göndermiyor; aynı zamanda Sudan’ın altınını sistemli biçimde kaçırıyor. Birleşmiş Milletler raporlarına göre Sudan’ın resmi altın ihracatının %97’si yasa dışı yollarla BAE’ye gidiyor. Savaş bölgelerinde madenleri ele geçiren Hızlı Destek Güçleri, altınları Abu Dabi piyasasına taşıyor. Sonuç? Abu Dabi’nin altın borsası büyürken, Hartum’da insanlar açlıktan ölüyor.
Sadece geçen yıl içinde yaklaşık 435 ton altın Sudan’dan çıkarıldı. Her gramı, bir insanın kanıyla, gözyaşıyla eşdeğer.
BAE’nin rolü yalnızca askeri değil. Ülke, Sudan’da tarım, liman ve madencilikte geniş yatırımlar yapıyor. Kızıldeniz’in stratejik konumu, Sudan’ı adeta “yeni Ortadoğu oyununun” merkezine dönüştürdü.
Sudan Üzerinden Dünyayı Okumak
Sudan’daki savaşın görünen nedeni iç güç kavgası. Ama perde arkasında başka hesaplar var:
Rusya, altın ve askeri üs peşinde.
ABD, Kızıldeniz’in güvenliğiyle ilgileniyor.
BAE, çıkar ortaklığını büyütüyor.
Mısır, orduya arka çıkıyor.
Yani Sudan, küresel güçlerin yeni paylaşım sahası. Tıpkı Gazze’de olduğu gibi, burada da Batı’nın “görmezden geldiği” bir insanlık suçu işleniyor. ABD, BAE’nin silah sevkiyatına sessiz kalıyor; tıpkı İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulme sessiz kaldığı gibi.
Bir Ülkenin Çöküşü
Bugün Sudan’da 20 milyon insan yerinden edildi. 1 milyondan fazlası açlıkla boğuşuyor.
Ülke, bir zamanlar altınla övünürken şimdi kanla anılıyor.
Köyler yakılıyor, kadınlara tecavüz ediliyor, toplu mezarlar açılıyor.
Tüm bunların temelinde ne var biliyor musunuz?
Hırs.
Bir avuç insanın doymak bilmeyen hırsı.
Hırs, insanı kör ettiğinde; insan da ülkesini kaybediyor.
Tarihin defterine bir not daha düşülüyor:
“Kişisel çıkarlar, bir milleti yok etti.”
Son Söz
Sudan bugün bize ayna tutuyor.
Hırsın, çıkarın ve iktidar tutkusunun bir toplumu nasıl çökerttiğini gösteriyor.
Altının parladığı yerde artık vicdan sönmüşse, orada adalet de yaşam da barınamaz.
Sudan halkı sahipsiz değil — ama sahipsiz bırakılmış durumda.
Ve biz, bu tabloya bakarken unutmamalıyız:
Bir ülkeyi savaş değil, vicdansızlık yıkar.
Sudan’ın hikâyesi bize şunu öğretiyor:
Bir ülkenin çöküşü, savaşla değil, hırsla başlar.
Kişisel çıkarlar, ideallerin önüne geçtiğinde; adalet kaybolur, ülke savunmasız kalır, halk sahipsizleşir.
Bugün Sudan’da yaşananlar, insanlığın ortak vicdanına yöneltilmiş bir sorudur:
Altın mı daha değerli, insan mı?
FACEBOOK YORUMLAR