ABD Ve Ortadoğu'da göç ve mülteci olayı

18 Ağustos 2021 - 16:27


  
                     
Ortadoğu’da Müslüman toplumların başına çorap ören, onları vatanından koparan, mülteci durumuna düşüren, diğer ülkeleri de bu düzensiz göç olayı ile dize getirmeye çalışan büyük zalime, büyük şeytana neden kimse bir şey diyemiyor.
                       
Ortadoğu’da Müslüman ülkelerin yer altı zenginliklerine sahip olmak için, ülkeler arasında her türlü fitneyi sokan bunları birbirine bırakan ve bunların gözyaşı ve kanıyla besleyen bu zalime neden kimse dur diyemiyor?  
                        
Çünkü bu ülkelerde bulunan Müslümanlar, Müslümanlığın içini boşaltmışlar. Allah’a kul olmaktan ziyade kula ve güce kul olmayı başladılar. İslam’da ve dinde uzaklaşmayı medeniyet diye lanse ettiler. Bugün sözde Müslüman ülkeleri bunun acısını çekiyorlar.
                      
İslam’da uzaklaşan bu ülkeleri; ABD’ tarafından atanmasını sağladığı kişilerle birer eyaleti durumuna gelmişlerdir. Arap baharı dedikleri, yenidünya düzeni budur. İçi boşaltılmış bir İslam ülkesi, ama diğer taraftan ABD eyaleti olmuştur.
                        
Bugün Suudi Arabistan, Irak, Mısır, Libya hala düzene koyamadığı Suriye ve Afganistan’ da da taş üstüne taş bırakmadılar. ABD’nin zihniyeti ve aklı,  zincire vurulmuş köle ticaretinde kalmıştır. Aslında maskeyi çıkartılırsa o vahşeti yüzünde göreceksiniz. Harap ettiği ülkelerde ölen insanlar kurtulmuş sayılır, kalanlar ise psikolojik yönde çöküntüye uğramışlardır. Bunların mekân sorunları, barınma, yeme, giyinme, eğitim sorunları, kaldığı yerde uyum sağlama sorunları, bu sorunların sebebi; onları mülteci durumuna düşüren, kukla yönetimler ve onların ipleri elinde bulunduran zamanın firavunlarıdır.
                        
Hazırlanan şeytani planlarla Türkiye’yi de dize getirmeye çalışıyorlar. Bir taraftan göçle, Türkiye’nin sosyal yapısını bozmaya çalışırken diğer taraftan yaptığı pisliklerini temizleyen Türkiye iktidarına teşekkür edeceği yerde, daha çok avantaj koparmak içinde Muhalefetiyle de tehdit etmektedirler. Muhalefette sanki buna dünde hazırmış gibi bir durum arz etmekteler. Şeytanın planlarına vakıf olmadan kendilerini sualsız, sorgusuz onların kucağa atma hazırlığına girmişler.
                      
Bugün Türkiye’nin yapacağı şey, şu olmalıdır. Ortadoğu’daki insanların mülteci durumuna düşmesinde parmağı yoksa ABD’nin bu çirkin politikaların dünyanın başına bela ve Ortadoğu da binlerce insanların ölümüne ve mülteci durumuna düşmesine sebebiyet veren ABD’nin Müslüman ülkelerine karşı bu politikaları anlatılmalı, Müslüman ülkelerini harekete geçirecek çalışmalar yapılmalıdır. Avrupa’yı da İnsani yönde harekete geçirecek girişimlerde bulunmalı. Mülteciler lehine yeni politikalar üretilerek Türkiye’nin bu zor gündemden kurtulmasına vesile olacaktır. 
                        
Milli meselelerde İktidar ve muhalefet ülke için kafa yormalı, ülkenin lehine olacak fikirler üretmeli ve kararlar alınmalı, bu ülke ne yalnız iktidarın ve nede Muhalefetindir. Türkiye’nin güçlü ve bağımsız olmayı ve bağımsızlığını bu yol haritasıyla devam edebilecektir.  Bu zulmü yapanlar yanında kar kalırsa yeni zulümlerine devam edeceklerdir.

Toplum olarak milli menfaatleri kendi kişisel ve örgütsel menfalarımızdan üstün tutmadıkça bu ülkeye refah ve huzuru getiremeyiz. İnsanları mülteci durumuna getiren zalimler onlarla hemhal olsunlar ve göç olayına çare arasınlar. Uluslararası kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek ve yönlendirme çalışmalar yapılarak, gündeme getirmek zorundayız. Bu insanların tekrar dönüşü sağlanacak yeri cazibe haline getirmek içinde, uluslararası girişimlerde bulunarak bunların mülteci durumuna getirenlerde tüm masraflarını sağlanarak onların kendi topraklarına ve ülkelerine geri dönüşü sağlanmak için güvenli hale getirilmelidir. Yoksa zalimler bir taşla iki kuş vurmuş olurlar.

Bir taraftan bir ülkenin insanlarını mülteci durumuna düşürürken, diğer taraftan Türkiye gibi bir ülkeyi de mülteci sorunuyla başı derde koymuş olurlar, Türkiye ye zor günleri yaşatma derdindedirler. Aksi takdirde ülkemiz yolgeçen hanına döner. Burada bir düzen kalmaz. Yapılacak bir şey varsa, en son yol haritası da bu insanları batı ülkelerine ulaşmada kolaylık sağlamakla, sorunlar daha çabuk çözüme kavuşacağı inancı içindeyim. Avrupa’nın bizzat kendilerinin başı sıkışmadıkça bu mülteci sorununa kalıcı bir çözüm bulamazlar.


                                                                                                  

 

Bu yazı 392 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum