ABD YÜZÜNDE BUGÜN DÜNYANIN HİÇBİR ÜLKESİ GÜVENDE DEĞİLDİR

22 Aralık 2017 - 09:27

Bugün yeryüzünde hiçbir ülke güvende değildir. Özellikle Müslüman Ülkeleri. ABD de bu seviyeye nasıl geldi. Ya da bu soruyu şu şekilde kendimize soralım, Müslüman Ülkeler bu duruma nasıl geldiler. Bir toplumun inancını bozmadan ya da yüreklerinden inancını sökmeden ve ahlakını bozmadan o toplumu, o Ülkeyi zayıflatamazsınız.

İşte Müslümanları köleleştirmeye çalışan ABD ve yandaşları İlk önce Müslümanların içini boşaltılar. Boş bir ev haline getirdiler. Yanı Müslümanların elinden Kur anı, gönlünde imanı aldılar. Boş kalbe kendi inancını yerleştirdiler, kendi kültürünü bize aşıladılar. Dış görünüşümüz Müslüman içimiz onları kültürüyle doludur. Türkiye de 100 yıldır bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bugün kendi tarihimize, kendi kültürümüze yabancılaşmış durumdayız. Onların gerçek yüzünü İran- Irak savaşında gördük, Irak ta demokrasiyi getireceğiz diye, Irak’ta ne namus, ne mal, nede can kaldı. Bunların Müslümanlara karşı demokrasi anlayışı budur. Bugün Mısır da; Suudi de kendi krallıklarını kurdular. Kendine muhalif prensleri hemen bir iftira atarak Suudi Krallın eliyle kimini öldürdü kimini de cezaevine tıktılar. Emrine girenler, sitti sene onların sömürgesi olarak kalacaklar. Türkiye ile savaşı bu değil mi? Tekrar sömürgemiz olarak kalın, eski Türkiye olun demektedirler. Bu savaş bir Ak Parti savaşı değildir. Bu ya sömürülen bir Ülke olacağız yada tam bağımsız bir ülke olacağız. Onların bizimle savaşı, algı operasyonları sömürülen bir Türkiye yapmak istemektedirler. Bizim savaşımız tam bağımsız bir Türkiye olma mücadelesidir.

İslam ve Müslümanların düşmanı olanların temsilcisi bugün ABD’dir. Pentagonun ve İsrail’in uşağı olan Trump bugün sersem mayın gibi olmuş, her kararından göz yaşı, kan ve kaos vardır. Bir asırdan fazladır ki bu zihniyet ve bugün temsilcisi olan ABD’ Müslümanların içine fitne sokarak bu fitnelikleriyle Müslüman toplumları bir birine düşman etmişlerdir. Kimine ırkçılığı öne sürmüş, kimine de mezhep ayrımcılığı sokarak bu fitneleriyle Müslüman Ülkeler arasında güvensizlik ve parçalamayı gerçekleştirmişlerdir.

Bize tuzak üstüne tuzak kuran dış güçlere karşı ülke olarak biz ne yapıyoruz. Onların bize yapmak istediklerini tersini bizler yapmaya çalışıyor muyuz? Örneğin yüreklerimizde imanımızı sökmeye, ahlakımızı yozlaştırmaya çalıştılar. Bizde onların tersi olarak gençlerimizi inançlı, ahlaklı ve tarih şuuru kazandırma çabalarını devlet olarak göstermek zorundayız.

Yakın tarihe baktığımızda, gençlerimizi kimini solcu kimini sağcı yapıp bir birine kırdırmadılar mı? Türkiye de daha önce Kürt, Türk ayrımı yok iken daha sonra bunu zirveye çıkarmadılar. Yönetimlerde ABD’ ye göre pozisyon aldığı için onların söylemlerini birer emir olarak kabul ederek harfiyen uyguluyorlardı.

Düne kadar başörtüsünü takmak isteyen insanlarımıza üşenmeden bir ABD ‘nin sömürgeci Valisi gibi davranış içine girerek Suudi Arabistan’a gidin demekle ABD köleliğini bir nevi ispatı değil mi?

Bugün yanlışlarımız yok diyemeyiz ama bugün tam bağımsız bağlantısız bir ülke olmaya namzet olduğumuz için algı operasyonların ardı önü kesilmiyor. Üst üste gelmektedirler. Biz Ülke olarak kendi kültürümüzle yeniden dirilişe geçebiliriz. Yeter ki Allah’a karşı samimi bir kul olalım. Adaleti ve ahlakı elden bırakmayalım. İşi ehline ve liyakati olanlara vermeliyiz. Bunu kendimize kesin prensip yaptığımız takdirde, Müslüman Ülkelerin kendi küllerinden yeniden dirilişe geçecekler. Başka alternatifte yoktur. Hem bireysel olarak çetin bir sınavdan geçiyoruz hem Ülke olarak zor bir sınav vermekteyiz. Rabbim şuurumuzu açık etsin

Bu yazı 1146 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum