Ali Lale

Ali Lale

ali.lale@outlook.com.tr

Bu zihniyetin ülkeye verdiği zararı kim ödeyecek

13 Nisan 2021 - 18:16


Mustafa Kemal ATATÜRK’ teşvikiyle 1925 tarihinde;  Türk Hava kuvvetlerini güçlendirme amacıyla, Türk firmasını Almanya ya gönderilir.   Almanya uçak fabrikasıyla yapılan görüşmelerde Kayseri ilimizde uçak fabrikasını kurma kararı alınır.  İlk fabrika Kayser’de kurulur. Almanya firmasının ekonomi sıkıntıya düşmesi nedeniyle; Türk firması Nuri Demirbağ tarafında yapılan detaylı araştırma sonucunda çift motorlu uçaklar üretmeye başlanır. O tarihte ABD’nin yaptığı uçaklardan daha kaliteliydi. 

Türk Hava yollarının güçlenmesiyle, İngiltere’yi ve ABD ‘yi tedirgin etmişti. ABD heyeti Türkiye ye gelerek müttefik olduklarını uçak ihtiyacınızı biz karşılarız. Demesiyle Cumhuriyetin Koruyucusu Atatürk’ün özenle üzerinde durduğu yerli ve milli uçak fabrikasını o günkü zat tarafından kapatmasını sağlayarak Ülkeyi ABD’nin emrine amade etmişlerdir.

Atatürk Başka Ülkeden uçak almasını bilmiyor muydu? Neden Devlet katkısını sunarak ve özenle üzerinde durarak Fabrikayı açtı. O gün o fabrika kapatmamış olsaydı. Bugün bütün ülkelere belki sihalar gibi uçak ve diğer savunma sanayi malzemelerini satmış olacaktık.  Peki, bunun sorumlusu kimdir? Ülkeyi bağımlı hale getirmenin bedelini kim ödedi?. Bunun hesabı soruldu mu?

Sosyal devletlerin temel görevlerinden biri de ulus bütünlüğünün korunması ve ülke güvenliğinin sağlanmasıdır. Tehlikelere karşı devletler savunma stratejileri oluşturup bu doğrultuda savunma mekanizmaları üretirler. Kısacası bir ülkenin bağımsızlığı savunma sanayinin gelişmesi ve güçlenmesine bağlıdır.

O günkü zihniyetin devrini alan ve devamı etmek isteyen bugün uzantısı olan bu amirallerdir. O gün tüm sanayi ve askeri teçhizat ve istihbaratı bilgiler her yönüyle ABD’nin emrinde olanlar neden yerli sanayi için mücadele veremediler. Binlerce askerimizin ABD’nin hain istihbarat desteğiyle öldürüldü.  Bu zihniyet o gün neden bağımsızlık için mücadele vermediler. Vermek isteyenleri de efendilerine yaranmak için onları bertaraf etmeye çalıştılar.

Prof. Dr. Erbakan hocanın Leopar tanklarının tank projesini neden kabul etmediler?

Erbakan Hoca Türkiye’de sayılı makine mühendislerinden, profesörlerinden biridir. Almanya’da leopar tanklarının motorlarını icat etmiş, bu leopar tanklarının motorları dünyada bir ilk olarak hem mazotla hem benzinle çalışan motorlar. Hatta Alman Profesör arkadaşları orada ‘Sayın Erbakan siz 10 sene önce bu motoru bulsaydınız biz Almanya olarak 2. Dünya Savaşı’nda Ruslara kaybetmezdik. Peki, o proje O günkü hükümet kabul etseydi. Türkiye bugün Milli Sanayide nerede olurdu. Hayal bil edilmez. Belki o tanklardan tüm ülkelere ihraç ederdi. Alsana ülke muasır medeniyet seviyesine çıkmış olacaktı. Birileri diyecek o gün ABD bırakmazdı. İşte bugünde ABD rağmen ülke menfaatine gelişmeler yaşanıyor. Bunu alkışlamanız lazımken ülkeyi tekrar eski bağımlı hale getirmeye çalışıyorsunuz. Faydalandığınız ülkenin nimetinden de utanmıyor muşunuz.


Görülüyor ki Ülkeyi bağımsızlığa götürecek zenginliklerimizi bu zihniyet elin tersiyle itmiş, ABD’nin ve diğer küresel güçlerin emrinde çalışmayı onlara bağlı olmayı, hala heveslenenler vardır. Hala kırıntıları vardır. Ülkeyi de küresel güçlerin açık pazarı haline getirmekten bıkkınlık duymadıkları her halinde bellidir. Yakın zamana kadar bunun sürekli böyle devam etmesi için vatansever bu köleliğe hazmetmeyen aydınları da bir kuyruk takarak, kimini öldürmüşler kimini de hapse tıkmışlardır.  Yeter ki efendileri rahatsız olmasınlar.

Ekonomi de, sanayi de demokrasiye ve siyasette verilen bunca zararın bedellini kim ödeyecektir. Kafa yapısı batı uşaklığına meyilli, FETÖ uzantıları ya da aynı yerde yönetilen bunların cezasız kalması ülkenin geleceğine dinamitlemektir. 


Bugün Ordumuzun zaferden zafere koşması çürüklerin ayıklamasıyla mümkün oldu. Çürükler ayıklanmazsa topluma zarar verir. Dün verdiği gibi bugünde verirler.                                                                                                             
 

Bu yazı 1230 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum