DİYARBAKIR BULUŞMASI

23 Kasım 2013 - 07:57

Osmanlının yıkılışından bugüne kadar, İslam potasından etle kemik gibi kaynamış olan Türk-Kürt kavimlerini birbirinden ayırmak çabaları bir asırdan beri sürmektedir. Bu süre içinde yapılan yıkıcı çalışmalardan öncelikle Türk – Kürt kaynaşmasını sağlayan İslam potasını yok etmekti. Türkiye’nin kötülüğüne odaklanmış karanlık odaklar Devlet eliyle var gücüyle çalışarak bu potayı yok etmeye hedeflediler. Çünkü Emperyalistler biliyorlar ki onların yüreklerinden İslam’ın değer yargıları var oldukça, onları birbirine düşürmeyeceklerdir. Bunun için bir asır boyunca İslam dinine, İslami değer yargılarına saldırıda bulundular. Müslüman olanları 3. Sınıf vatandaş gibi muamelede bulundular. Üniversite kapılarından attılar. Örümcek kafalısınız diye işe almadılar. Gericiler, yobazlar diye aşağıladılar. Eğitimde de yapmak istediklerini yaptılar, akı kara, karayı da ak gösterdiler. İş adamı olmasını engellediler, kısacası dünyayı kendilerine açık cezaevi haline getirdiler. İman, zorlanınca parlayan, parladıkça, Allah’ın yardımının yakın ve yetiştiği an, o andır.


 


Müslümanlar imanın nuruyla olayları gözlemlediler. Atılacak adımları çok dikkat seçtiler. Düşmanların, Müslümanlara hazırladığı oyunların, yavaş yavaş farkına vardılar. Ona göre kendine çekidüzen verdiler.


 


Müslümanlardan da tersine bir dönüş oldu. Önce yok edilen İslam potasını yeniden tesis etmek ve iki kardeşi tekrar bu potada buluşturmaktı.  Bu potanın oluşmasından tüm Müslümanların katkısı fedakârlıkları ve özverili çalışmalarının izleri vardır.  Allah’ın yardımıyla toplum olarak bugüne geldik.


 


Diyarbakır buluşması bu potada tekrar kardeşliğin tesisi olabileceğinin işareti verildi. Bu kavimleri birbirine kırdırarak Türkiye’nin zayıflanması ve sürekli bu olayları koz olarak kullanarak, Türkiye’ye kendi menfaatleri doğrultusunda sürekli yaptırımlar uygulamışlardır.


 


Diyarbakır buluşması karanlık odakların kalbine inen bir kurşun gibi ağır geldi. Çünkü onların kozu elinde alınıyor, Türkiye’yi durdurulacak bir kozdu. Bu güne kadar binlerce insanların öldürülmesi hepsinin gayesi de Yunus Emre’nin dediği gibi ete kemiğe bürünmüş bu yapıyı ayırışıma çalışmasıydı. Çünkü Bu yapının ayrışmasında geçen süre içinde binlerce fayda. Silahlarını sattılar. İstediği yaptırımları,  Türkiye’ye uyguladılar. Diyarbakır buluşması bu kozun bitiminin işaretiydi. Kalpte düşmanlık yerine kardeşliği, kin yerine sevgiye kapı açan, Diyarbakır Buluşması yeniden güçlü Türkiye olma kapısı açıldı. Bu kapıda Türk-Kürt kardeşliğini simgeleyen Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, Mesut BARZANİ, Sanatçı Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses’le kapıyı açtılar. Hayırlı olsun, Düşmana korku dosta güven versin, Allah hayırlara vesile kılsın.


 


 


Ali LALE


 

Bu yazı 970 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum