Hukuk Devleti Olmak

05 Şubat 2022 - 10:21

Hukuk devleti olmak ‘tan ne anlıyoruz?  Medeni toplumlar birer hukuk devletidir. Devletin tüm işleyişinde hukuk önceliklidir. Hukuk beraberinde adaleti de hâkim kılar. Hukuk işlendiği zaman demokrasi kendiliğinden işler, Hukukun olduğu yerde demokrasi de vardır. Devletin tüm işleyişinde hukuk hâkim olduğu zaman, paralel yapılar oluşmaz, tüm vatandaşlarına referans devletin kendisi olur.  İş ehline verilir. Bu da devletin kurumları, vatandaşa hizmetin en kalitesini ve en iyisini vermeye çalışır. Vatandaşın devletine karşı memnuniyetini ve güvenini zirveye yükselir. Ülke Ekonomide kazançlı olur. Zaman da tasarruf eder.  Herkes hayatından memnun ve güven içinde yaşar. Sorunlar sıfıra doğru iner. 

Hukukun işlemediği toplumlarda ise vatandaşın referansı devlet yerine kişiler, guruplar ve örgütler olur. Devlet ikinci ve üçüncü planda kalır. Hukukun ön planda olmadığı, toplumlarda aşiret usulü, beylik usulü, töre usulü gayri hukuki işler hukukun yerine geçer. Bunun topluma verdiği zarar kitaplar dolusu anlatsan bitiremezsin. Ekonomide yaptığı tahribat, sosyal yapıda yaptığı tahribat nesiller boyu devam eder. Vatandaş yaşamını güven ve huzur içinde sürdüremez.

Böyle bir bataklık ortamında her türlü örgüte eleman çıkar. İnsanlar okur okuduğun karşılığını alacak güveni kalmaz. Kurumu çalıştıran eleman paralel yapıyla devlet yönetmenliği arasında sıkışık kalır. Hukuk devleti olmadığı zaman paralel yapı benzer versiyonlar ön planda olur.  

Türkiye’de hukuk işliyor mu?  Yukarıdaki yaklaşık olarak çıkardığımız tabloya göre baktığımızda hukukun tam işlediğini söyleyemeyiz.  Bir belediye başkanı değişir, bir bakarsınız bir sürü işçi çıkarır. Bu insanların hayatlarıyla oynarken,  işinde ederken,  hayatını karartırken hukuk devletine yakışır bir vaziyet olmaz. Aslında politik ve siyaset ağırlıklı işlemler, hukuk tanımaz dayatmacı hukuksuz bir toplumun görüntüsünü sergiler.  Belediye tarafından yapılan alımlar ve işlere bakıldığı zaman yöreye hizmetten çok politik ve siyasi faaliyetler ağır bastığı hukukun formaliteden ibaret kaldığı görülmektedir.

Buna bir örnek verelim söylediklerimiz havada kalmasın Türkiye’nin en medeni şehri İstanbul olmaktadır. Bu konuda hem fikiriz değil mi? Ben bunları anlatırken birisini kötülemek ve ya birini parlatmak için anlatmıyorum. Ülkemde vatandaşın daha mutlu olabilmesi için hukukun herkes için işletilmesidir.

İstanbul Belediye Başkanına seçilmeden önce verilen vaatlerde de şunu görmekteyiz. Hukukun işletilmeyeceği keyfi işlerin yanı politik ve siyasi işlerin ağır basacağı öngörülmektedir. Zaten hukuk işlerse hiç kimse elle tutulacak bir gerekçe olmadan bir insanı ekmeğinden edemez. Onun için şeref sözü vermeye de gerek yoktur. Ama Belediye Başkanı olur olmaz binlerce insanı ekmeğinden ederse; bu bir hukuki devletine yakışır bir işlem olamaz. Bu hukuki işlem olmadığı gibi hukuki bir ahlakında olmadığı göstergesidir. Diğer Belediyeler bunlarda farklı mı? Elbette ki hepsini aynı kefeye koyamayız. Belediyelerde yapılan harcamalar; yörenin gelişmesi için olmuş olsaydı, bu gün Türkiye’nin ekonomisi hallaç pamuğu gibi havalarda uçmazdı?  Fakir gittikçe fakirleşti Zengin gittikçe zenginleşti.

Yapılan mülakatların ne kadar hukukidir. Daha fazla detayına girmeden işin özü bir hukuk devleti olması için herkes bu güzel vatan için mücadele etmelidir. İnsanlarımız hukukun işlediği bir ortamda güven içinde yaşamlarını sürdürülebilir. Aksi takdirde her zaman bir eksikle yol almış olacağız. Hukuksuz bir toplum hiçbir zaman dikiş tutmaz. Onun için muhalefet ve iktidar bunun mücadelesini vermeli halkta bunları denetleyebilecek bir bilinç seviyesine gelmelidir.
                                                                                                                                    

Bu yazı 497 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum