Milli ve yerli olmak

05 Nisan 2023 - 04:30

Okul çağında düzenlenen yerli malı haftası günlerini iple çekerdik ancak o gün yerli malı kullanma haftası ne amaçla yapılıyordu? Onunla ilgili detaylı bir bilgi verilmiyordu.  Yerli malı geliştirmek için söylemden ziyade güçlü bir iradenin varlığı olması gerekir.  Halkın kendisi talep edebileceği gibi ancak geliştirmek için güçlü siyasi bir iradenin varlığı olması gerekir. 
                 
Bir gündem olan  “Yerli ve Milli siyaset ve siyasetçi”  Aslında Türkiye’nin siyasi boşluğunu dolduracak bu kavramı içine sindirilmiş siyasetçilerin varlığı çok önem arz etmektedir. Eğer siz toplumun inancına, kültürüne saygılı ve içine sindirilmiş iseniz ülkenin gelişmesi için canla başla çalışıyorsanız, uluslararası ülke menfaatini birinci önceliğinizse ve sizler ülke menfaatini hiç bir şeyle değiştirmiyorsanız siz milli ve yerlisiniz.  Bu patenti alan siyasetçi hangi partide olursa olsun hiç önemli değildir. Çünkü onun için birinci önceliği ülke menfaatidir, devlettir ve millettir.
             
Peki, ne zaman milli ve yerli siyasetçi olmaktan çıkarsınız? Eğer sizi iktidara taşımak isteyen halk dışında başka güçler varsa ve bunlar sizi iktidara getirmek için içerde ve dışarda çalışma yapıyorsa medya ve parasal destekler sizlere sağlıyorsa bu destekleri nedeniyle ülken üzerinden bazı planlarını açıklıyor ve sizlerde bunların söylemlerine karşı sesiz kalıyorsanız siz şimdiden ipini onların eline vermiş olursunuz ve ülke belini doğrultamayacak kadar sizlere ağır bedeller ödetecektir. Sizin bu ülke vatandaşı olmanız hiçbir şeyi ifade etmez ve siz bu halinizle milli ve yerli olmaktan çıkmış olursunuz. Bu literatürde böyle geçer. 
             
Siz ancak koltuk için her şeyini feda edebilecek gayrimilli olursunuz. Bu da bu ülkeye kavga, ayrışma, etnik ve mezhep ayrışımları başlatarak toplumun her kesimini onların isteği üzerine kavgalı hale getirilecek, ülkenin gelişmesini ve güçlenmesini önceleyen bütün sektörleri kapatır veya pasif hale getirirsiniz, inisiyatif  sizi oraya getirenin elinde olacaktır. Bugün ABD:” Ben bu iktidarı istemiyorum, bunun yerine benim menfaatimi ve isteklerimi önceleyen bir iktidar bana Türkiye’de gerekir.” diyorsa bu söylemiyle Türkiye halkına aşık bir ülke değildir. Türkiye üzerindeki planlarını uygulamaya koyma fırsatını kolluyor. Dün olduğu gibi bugün de onun önceliği Türkiye üzerindeki menfaatlerini önceleyen planları çoktan hazırlamışlardı. 
               
Ben bütün partilere bir çağrıda bulunmak isterim. ABD’ ye elini verirseniz omuzunuzu kurtaramazsınız, omuzunuzu verirseniz vücudunuzu kurtaramazsınız. Görüyoruz ki ABD girdiği yerde gözyaşı, kan ve fakirlik hüküm sürmektedir. ABD algı operasyonlarla istediğine ulaşır. Eğer siyasilerimiz ABD’nin uzattığı naneleri yemeye hazırsa, Allah da bu milletin sonlarını hayır etmeyecektir. Çünkü görülen köye kılavuz istenilmez.  Bugün eğer böyle bir tehlike gündemdeyse iktidarda bu konuda masum değildir. Siz insanlar arasında, işi ehline vermezseniz hukuku işletmezseniz adaleti tesis etmezseniz imtiyaz sınıfları oluşturursanız siz de bu günahta ortak olursunuz. Hiç kimse halka suçu yükleyemez; halk detayından ziyade kendine yapılan uygulamayı dikkate alır. Milli ve yerliye bakmaz, Allah sonumuzu hayır etsin, ipimizi küffarın eline vermesin; verilirse yarın yine kardeş kardeşe vurduracak, iktidarda ancak seyirci kalacaktır. Çünkü ip puştun elinde olacaktır. 
    Ali LALE

Bu yazı 354 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum