ORTADOĞU’DAKİ FOTOĞRAFIN TERSİNİ GÖREBİLMEK

03 Ağustos 2013 - 10:25

 


Darbe yapılan ülkeler, her yönüyle büyük ve derin bir acı sürecinden geçmektedir. Darbenin geride bıraktığı ve halen bırakmakta olduğu kan gözyaşı ve tüm bu olumsuzlukları ise halk sırtında taşımaktadır. Mısır ve Mısır’da yapılan darbe… Mursi demokratik bir seçimle başa gelen bir liderdir, ancak darbenin oluş nedeni sadece Mursi karşıtlarının desteği ile değildir elbet, fotoğrafa bakıldığında, darbenin özellikle kimin işine yaradığını beraber göreceğiz. Mısır’da darbe olmamış olsaydı ne değişirdi? Mursi başa geldiği andan itibaren emperyalist karşıtı bir duruş sergilediği ortada, Filistin ile bağlarını düzeltti, sınır kapılarını açtı. Kendi vatandaşına demokratik ortam sundu. Eskiye nazaran, ülkeyi adım adım güçlendirmeye çalıştı ve beraberinde diğer Ortadoğu devletlerine örnek teşkil etmiş olma yolunda ilerledi. Bu en çok acaba kimin zararına olurdu, Mısır’ın Ortadoğu’da güçlenmesi en çok kimi korkuturdu? Bu soruya herkes hemfikir olarak İsrail der. Emperyalistler; en çok huzursuzluğu olan, iç karışıklığı sebebiyet verecek çeşitlik bakımında malzemesi fazla olan ülkeleri tercih ederler; çünkü bu sayede karışık ortamdan en iyi şekilde faydalanır emperyalistler. Mısır’da darbe olmamış olsaydı tüm olumsuzluklar silinmiş üzereydi, İsrail ve ABD gibi emperyalistler için sömürme ve karıştırma zemini ortadan kalkacaktı.


İsrail, Mursi’de güçlenmiş bir Filistin’in fotoğrafını gördü. Ortadoğu’da hâkimiyet Müslümanların eline geçiyordu. Türkiye Başkanlığından belki de bir İslam Birliği kurulabilirdi. Bu yalnız İsrail’i değil, diğer emperyalist güçleri de korkuttu. Bu hayali, ama gerçekleşebilecek olan fotoğraf, onları fazlasıyla tedirgin ve telaşa soktu.  Bundan dolayı Muhammed Mursi Seçilir seçilmez, bunlar;  Mursi’nin iktidarda uzaklaştırma senaryo hazırlığına başladılar. İsrail’in daha çok işine yarayan, hatta İsrail merkezli bir darbenin yapılmasına karar verdiler. Bu sırada da ortam hazırlanıyordu, geri kalmış ülkelerde ortamın hazırlanmasında, malzeme sıkıntısı çekilmiyordu. Çünkü bu sıra da en büyük malzeme Mursi yanlıları sırf iktidar olma pahasına darbeye destek vererek uşaklıklarını bile kabul etmeye hazır bir durumdaydı. Kör olası iktidar hırsı dünyayı tersine döndürüyordu. Darbeye destek veren her insan onursuzdur. Darbenin nedeni ne olursa olsun, hukuki ve insani bir gerekçeyle darbe yapılamaz. Darbe olmamış olsaydı bir anlamda Mısır adım adım güçlenecekti, daha mantıklı ve en önemlisi daha insani bir yol izleyecekti. Çünkü Mursi İslam’ın rehberliğinde, siyaset yolunda ilerleyecekti. İslam ve Müslüman denilince, Avrupa, ABD ve diğer ülkelerin koymuş olduğu insani hakları ve kriterlerini bir tarafa koyarlar.  Devasa bir çifte standartlıkla kendilerini ortaya koyarlar. Çürümüş, kokuşmuş ve insani olmayan eylem ve düşünce sitili uygulanır. Halen bugün ne Avrupa ve nede ABD’de Mısır’da yapılmış olan darbeye, “darbe” diyemiyorlar. Çünkü darbe dedikleri an demokrasi adına insanlık adına daha doğrusu bürünmüş olduğu kuzu postuna göre karşı çıkmaları gerekecektir. Bundan dolayı darbe diyemiyorlar gerçi niye darbe desinler, darbeyi yönetenler onlar.


Yükselmeye çalışan bir lideri içine sindiremediler daha doğrusu İslam’ı kendine rehber edinen bir ülkenin Ortadoğu’da güçlenmesi onlar için ne anlama geliyor bunu çabuk kavradılar. Bugün Mısır’da katliam oluyor ve insan haklarından dem vuran, demokrasiden dem vuran, ülkelerin çirkin yüzü en aşağılık bir biçimde görülmüştür. Gerçi bu çirkin yüzler, çok daha önceleri görülmüştür ama…


Şu gerçeği görmemiz lazım Avrupa ve ABD insana verdikleri değer çok yüksek, insan haklarına bağlılıkları tam ve tutarlı kendi içerisinde; ancak kendi ülkeleri dışındaki diğer insanlara yaptıkları muamele insanlık dışı, verdikleri kararlar da insanlık dışı. Bugün ABD çıkıp Mısır’da yapılan darbe (tabi onlar demiyor darbe), demokrasiye sahip çıkma anlamını taşıyor. Hangi ahmak buna inanır, bu kokuşmuş, çürümüş ve yavşak düşünme ve eyleme hangi insanlıktan yoksun kişi destek verir. Kendi ülkelerinde bir kişi öldürüldüğü zaman seferberlik ilan ediliyor ama aynı anda bir Müslüman ülkesinde bin kişi öldürüldüğü zaman kimseden ses çıkmıyor. Bu gerçeği gördüğümüz andan itibaren ve özümsediğimizde kendi zihinsel yapımızda adım adım değişim olacaktır.


 


Ali LALE


Araştırmacı-Yazar


 

Bu yazı 1062 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum