Teke Tek programlarının toplum yararına yapılması daha iyi olacaktır

23 Mart 2022 - 13:00

Suruç’ta Kütüphane Müdürlüğü sürecinde; 1983-1990 tarihlerinde çok kitap okuyan ve çalışkan öğrencilerimiz vardı. O tarihlerde altın nesil dediğim çalışkan dürüst öğrencilerimizle çay sohbetleri düzenlerdim. Onlar da kütüphaneyi ikinci adresi haline getirmişlerdi.  Zaman su gibi akıyordu. Bunlardan kimi imamlık, kimi Doktor, Kimi de avukat o günkü revaçta olan üniversiteleri kazanarak mesleğe atandılar. Bu gençlerle hala şimdiden de iletişim halindeyiz. Allah kendilerine sağlık ve huzur versin.



Bunların içinde Mahmut adında bir arkadaşımız vardı. Bu felsefeyi kazanmıştı. Ben çalışkan öğrencileri seviyordum. Hemen her gün onlara çay ikram ederdim. Bir gün yine çay içerek sohbet ederken; Felsefeciye hitaben” Mahmutcığım felsefenin ana fikrini bize söyler misiniz?” dedim Mahmut’ta diğer çalışkan öğrencilerimiz arasındaydı. Oda azıcık durakladı. “Hocam dedi. Felsefe demek akıl yürüterek gerçekleri bulandırmak demektir”. Dedi. Tabi ki biraz takıldık ondan sonra derslerine çalışmak üzere müdürlükten ayrıldılar. Şimdi asıl konuya gelelim. O gün şaka ettiğimiz konu dün akşam Teke Tek programında gerçek oldu. Felsefeci Ahmet Aslan konuktu. Oradan buradan söz etti. Doğruların üstünü örterek kendine göre doğru olmayanları anlatmaya başladı. İşin doğrusu hiç bir şey anlamadım. Gerçi hoca sık sık “anlatabildin mi?  Diye Fatih Altay’ı uyarıyor. Konuşmalarında:


“Din: ahlak, hukuk, insanların emniyeti için kurallar var. Hatta bazıları Kur’an da güzel ayetler var diyorlar. Bunlar; birçok ayette düşünmüyor musunuz? Akıl etmiyor musunuz?” Hoca efendi devam ediyor. “Bunlar insanların düşünmeye sevk edilmesi için değil yukarıdakinin kendi (Allah’ı kast ediyor) emirlerinin ne kadar doğru olduğunu düşünsünler diye bunları söylüyor. Kusura bakma ben doğru olarak kabul etmiyorum.” Diyor.  Sen kimsin ki kabul etsen ne olacak, kabul etmesen ne olacak, Allah haşa küçülecek mi? Ben de diyorum ki sen bu cümlelerinle ve buna benzer cümlelerle kendini küçültüyorsun, aşağı basamaklara iniyorsun. Yaratanı düşünmeden ona karşı edebini bozarak ön yargılı olanlara düşünce adamı diyemem. Kur’an hiçbir ayetinden tembelliğe, düşünmemeye ve ya aklını kullanmamayla ilgili herhangi bir ayeti göremezsiniz. Yok, Allah bütün imkânları bize sunmuş, akıl vermiş ve erdem olmamızı bize emir ediyor. Bugün Bütün insanlar canavarlaşmış. Neden çünkü senin gibi Allah’tan korkmayan, utanmayan, insanlar çoğalmış olmasındandır. Allah’ın varlığına inanmış olsaydı, Ortadoğu’yu ve Ukrayna’yı kan gölü haline getirmezlerdi.  Allah’ın emirlerinde biri de toplumda adaletin tesis edilmesidir. Allah’ın emirleri biri kişinin ahlaklı ve erdem bir birey olmasıdır. İkinci emir ise toplumsal ahlak ve dürüstlüğü emir ediyor. Kısacası İnsanların bireysel ve toplumsal olarak huzur ve mutluluk içinde yaşanması için yol haritasını göstermiş, bir yol Cennete bir yol Cehenneme gider. İstediği yolu tercih edecek akıl ve irade vermiştir. Akıl ve iradesini özgür bırakmıştır.  

Hazreti Muhammed (SAV) Bir hadisinde;  İlim Çin’de de olsa gidip alınız buyuruyor. ilmin çok değerli olduğunu, onun için birçok cefaya katlanılması gerektiğini, uzun yollar aşılması gerekse de buna sabredilmesi gerektiğini söylemiştir. İlim sahibi olan kişilere de bu maksatla hürmet edilmektedir. İlim sürekli gelişmeyi ve kalkınmayı sağlar. Dünyayı anlamlandırmaya ve tanımaya yarar.

Hoca bu hadisi ’de ön yargıyla yaklaşarak “ demiş ama bilim için değil din içindir.” Müslüman dinini Çin’de değil Kur’an ve Hadiste öğreniyor. Daha fazla konuşmalarını değer bulmayarak TV kapattım. Ancak bu yazıyı yazmak için biraz dinledim fazla da dinlemek istemedim.                           

Fatih Altay Haber Türk TV kanalında aynı zamanda bir kamuoyu hizmetini görmektedir. Binlerce genç bunu seyir ediyor. Tek taraflı yanlışları doğru gibi topluma yutturması fayda yerine zarar getirmektedir. En azında Felsefeciyi getirdiğiniz zaman onun karşısında din konusunda samimi ve uzman birisini getirmeliydiniz. En azında insanları yanlış yönlendirmesini önlerdiniz.


İslam hakkında konuşman için Kur’an ve Hadislere vakıf olman lazım. En az Kur’an’ın tüm hikmetlerini kavrayabilecek, anlamlarını bilecek, bir bilgiye, derin bir düşünceye, tecrübeye sahip olman lazım ki onun hakkında konuşmalısın. Ayrıca hoca diyor ben dön solcuydum bugün burjuvacıyım. Anlamlarını bilmediğin bu kavramları körü körüne bağlı olduğunun anlamıdır.  Fazla uzatmak istemiyorum, ancak Hocam o kadar okumuş, ona yazık olmuş, çünkü harcadığı yıllarına acıyorum. Bu kadar üstün körü Allah’a karşı göstermiş olduğu düşüncesiz davranışı onu küfre götürmektedir. Ona acıyorum. Son olarak bu konuda imamı Gazalinin bir sözünü buraya aktaralım.  Felsefe ile ilgili şöyle bir sözü varmış: Felsefenin çoğu ahmaklıktır.” Çoğu ahmaklık olan bir şeyin tümü ’de ahmaklıktır.”
                                                                                                                                                          

 

Bu yazı 624 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum