Türkiye'nin Hiroşiması açık hava müzesi

23 Şubat 2023 - 19:53

Asrın felaketi olarak adlandırılan ve 11 şehrimizi yıkan ve o kadar da can ve mal kaybına sebebiyet veren, 90 saniye için Japonya ‘ya atılan atom bombasının 500 katı kadar etkili olan, bu depremin daha fazla can kaybına sebebiyet vermesinin nedenlerinden biri de müteahhitlerin, mühendislerin, yerel yönetimlerin tepeden tırnağa zincirleme hata ve ihmallerinden kaynaklanmıştır. 

 İnsanoğlu çiğ süt emmiştir. Bunları çabucak unutacağız. Tekrar depremden önce olduğu gibi hukuksuzluğumuza başlayacağız. Demirden, çimentodan ve işçiliğinden çalacağız. Bunları da büyük bir meziyetmiş gibi kendimizle övüneceğiz. Hukuk desen zaten “hukuksuzluk” bizde “hukuk” yerine geçmiştir.  Ne zaman vicdanlarımızın sesini dinleyeceğiz? Allah’ın bu afetinden de ibret almayacak mıyız? Daha önceki kavimlerde haddi aşıp, Allah’a karşı nankörlük yaptıkları zaman yüce Allah kimine sel felaketine uğratmış kimini de Lut kavmi gibi görüntü ve depremle yok etmiştir. Yüce Allah bunları Kur’an da beyan ederek insanların ders almasını istemekte haddi aşmayarak herkes sınırlarını bilerek saygı ve sevgi içinde yaşamayı öğütlemektedir.

Yunus Suresi, 92. ayet:” Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini göstereceğiz). Gerçekten insanlardan çoğu, bizim ayetlerimizden habersizdirler.”

Yukarıdaki ayette de İlahlık iddiasında bulunan firavun cesedi bozulmadan gönümüze kadar bir belge şeklinde bırakan yüce Allah, bundan kendimize ders çıkarmamız içindir. 
  İşte ülkemizde meydana gelen bu asrın felaketinden ders almamız için şehir enkazları kaldırmayarak koruma altına alıp, her yıl yerel yönetimler tarafından oraya gezi düzenleyerek onların anısına birer fidan dikerek ölenlerin ruhlarına bir Fatiha göndererek, ruhları şad ederken diğer taraftan insanlarımızda kendilerine bir ders almasını sağlamış olacağız. Ölümün bizden fazla uzakta olmadığı belleklerimize işlenerek, her yanlışın, haramın Allah katında cezasının olacağını yıkık binalar görünce daha da iyi anlayacağız. Diyorlar; ”bir musibet bin nasihatten daha etkilidir”.  Evet, o can kaybımızı, mal kaybımızın bir daha yaşanmaması için işimizi düzgün yapacağız, hele İnşaatlarda kesinlikle malzemeden çalma eğilimi göstermeyeceğiz. Belleklerimizde bunu canlı tutmak için ve bu asrın felaketini hemen unutmamak için de ibretlik amacıyla Hiroşima gibi 11 şehrimizde enkazlar kaldırılmayarak ancak bir düzen vererek halka açık müze haline getirmeliyiz. Okuldan yeni mezun olan, inşaat mühendislerimize ve mimarlarımıza oraya zorunlu olarak gezi düzenlenmelidir. Belki bu şekilde inşaatçılarımızın belleklerinin derinliklerine işlenerek, yanlış yapmayı bırak eğilim gösterenlere selam vermeyecek kadar bir ahlaki erdemlik kazanırlar.

Elbette ki bu ders alma işi, mühendislerle sınırlı değildir. Bu herkes kendine bir ders çıkarmalı, hukukçusu, idarecisi, memuru, doktoru, esnafı ve yediden yetmiş herkes kendine ders çıkartıp yarın ölecekmiş gibi işlerinde hassas olmalıdır. Adaletsizlik ve hukuksuzluk hiçbir işimiz olmamalı hele kul hakkına son derece dikkat etmeliyiz.  O zaman belki Rabbim bize merhamet eder, Yunus Peygamberin kavmi üzerinde belayı kaldırdığı gibi bizim üzerimizde de bu deprem ve diğer belaları kaldırır inşallah

Bu yazı 380 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum