TÜRKİYE REFERANDUMA DOĞRU GİDİYOR, ECNEBİLERE NE OLUYOR

29 Mart 2017 - 10:37

Türkiye’de bir kesim, giydiği elbisenin dar olduğunu, hareket kabiliyetinin kısıtladığını ve bu elbiseyle yarış ortamına girilemeyeceğini ifade ediyor. Diğer kesim ise değişimi göze alamadığı için bu elbisenin iyi olduğunu, riske girmenin yanlış olduğunu bu yüzden varolan elbiseye göre yarışmanın doğru olduğunu ifade etmektedir. Elbisenin değişmesini isteyen kesim ,”benim 14 yıllık aktif tecrübem var. İktidarda olduğum yıldan beri şuana kadar yaptıklarım değişimin en güzel kanıtlarıdır, değişimin gelişim boyutuyla Türkiye’nin uluslararası sahadaki gücünü ne denli artırdığını görmekteyiz, Ben artık Allah’ın izni ve milletimin kararıyla milletim dışında kimseye el açmam, doğru ve güzel olanı milletimle beraber yaptım, yapıyorum ve yapacağım”. Bu düşünceye sahiplenen büyük bir kesim ve diğer taraftan değişimin gerekli olmayacağını düşünen bir taraf var.

Bugün bu iki görüşü de kendi bakış açılarına göre haklı görebilirsiniz, ancak anlayamadığım bir şey var, neden ecnebiler bu dar elbise giymemiz noktasında bu kadar çok ısrarcı? Hatta Türkiye ile arasını bozma riskini göze alma pahasına bu dar elbiseyle yetinmemiz için büyük çaba gösteriyorlar.

Ecnebilerin Türkiye’nin gelişimini istemediğini net bir şekilde görebiliriz bir çok olayda ya da durumda. Gezi parkı eylemine bakabiliriz, sırf huzuru bozmak için provokatör eylemler yapanları organize etmediler mi, sözde 17-25 aralık yolsuzluk adı altında iktidarı yıpratmak istemediler mi? Son olarak Türkiye’de kanlı darbe girişimi olan 15 Temmuzun başarılı geçmesi için dolaylı ya da doğrudan destek vermediler mi? Bu olay ve durumlara baktığımız zaman bunların niyetinin ne kadar bozuk olduğunu görmemek içten bile değil.

Tarihimize baktığımız zaman bunların sürekli ülkemize, operasyonlar üzerinden hükümete ayar verme peşinde olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Çıkardıkları fitne ile gençlerimizin beynini yıkayan bunlar değil mi? Türkiye’de ne zaman bir gelişme belirginleşmeye başlasa bunlar bir şekilde yaptıkları kötü niyetli planla gelişmeye sürekli duvar ördüler ki örmek için halen elinden geleni yapıyorlar. Binlerce gencimiz bunların hazırlamış olduğu proje ve planlar sonucunda kimi toprağa girdi, kimi cezaevine girdi. Her on yılda bu elbiseyi değiştirmek isteyen idarecilere karşı derin yapılanmalarıyla darbe yapıyorlardı. Yapılan her darbe Türkiye’yi 30 yıl geriye götürüyordu. Kimse sesini çıkmıyordu. Bu neydi? Türkiye başını kaşımasın, çevrede olan olaylara müdahil olmasın, müdahale edebilme gücü olmasın, hiçbir dalda gelişme göstermesin. Her konuda emrimize göre hareket etsin, teknoloji ve sanayi ürünlerini bizden alsın, tüm enerjisini içerde harcasın, bu şekilde binlerce gencimizi öldürdüler. Bunları abartmıyorum hatta az söylüyorum. Dün Eski Türkiye de Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Tank projesini niye gerçekleştirmediler? Çünkü yönetim onların emrindeydi. İşte onlar bu eski Türkiye’yi istiyorlar. Yöneticilerinin emrine amade olduğu ve kendisinden borç dileyen bir Türkiye istiyorlar. Eğer öyle değilse müdahale edilmesine gerek yok, İnsanların tercihine saygı duyun, neden müdahale ihtiyacını hissediyorsunuz, bu ülke köleniz midir? Bugün objektif bir şekilde araştırın göreceksiniz ki PKK’nın ve Fetö’nun çıkış noktaları ve amaçları aynıdır. Ülkenin gelişmesini önlemek ve yetkiyi üst aklın emrine sunmaktır.

Türkiye aleyhine ne varsa ister proje, ister sıradan bir seminer,panel,eylem vs Avrupa tüm bunlara göz yumuyor hatta Türkiye aleyhine olan şeylerin gerçekleşmesi için piyon olarak kullandıklarını cesaretlendiriyor ve destekliyor. Gündemimizde şu an hâlihazırda referandum süreci var, “hayır” mitingi ya da eylemi için Avrupa’nın herhangi bir yerine gidin izin isteyin, size en güzel yeri verirler hatta tüm imkânlarıyla sizi desteklerler. Neden çünkü demokratik hakkınızı kullanıyorsunuz! Ancak nedense Türkiye’nin bakanları kendi kandaşlarıyla buluşmak için izin istediklerinde “ret” izni çıkıyor? Hani demokratik hak, nerede kaldı özgürlük, nerede kaldı sizin saygınız, hukukunuz? Bu nedenle, ecnebilere asla güven olmaz; çünkü ecnebilerin tek çabası Türkiye’nin gelişmeye yönelik tüm değişimleri engellemeye çalışmaktır. Bu bağlamda herkesi parti fanatikliğinden ziyade ülke sevdası şuuruyla hareket etmeye davet ediyorum. 16 Nisanda halka sunulacak olan referandum çok önemlidir, partiler üstüdür; çünkü burada huzurlu, refah, istikrarlı ve güçlü bir Türkiye’yi oylayacağız.

İşte toplum olarak bu ecnebilerin oyununa gelmememiz hepimiz için büyük önem arz ediyor. Hür ve bağımsız olmak için gelişmenin ve büyümenin karşısında tüm engellerin kaldırılması gerektiğinin inancındayım.

Bu yazı 1341 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum