Türkiye’de kardeş kavgalarının ortaya çıkması hiçbir zaman halkın isteğine bağlı olmamıştır. Bu çatışmalar, milletimizin yararına olmadığı gibi, Türkiye’nin zayıflamasını amaçlayan dış güçlerin planlarının bir parçasıdır. Ekonomik, teknolojik ve savunma alanlarında geri kalmamız, ülkemizi küresel güçlerin istediği şekle sokmak isteyen odakların işine gelmektedir.
Bugün uygulanan terörle mücadele politikası, Türkiye’nin 300 yıldır gerçekleştiremediği bir duruşu temsil etmektedir. Bu politika, dış güçlerin ve küresel çıkar odaklarının hayallerini boşa çıkaracak niteliktedir. Çünkü artık dağlara atılan bombalar yerine, o dağlarda fabrikalar açılacak; insanlar çalışacak, üretim yapılacak, bölgeler kalkınacak. Aileler huzur içinde yaşayacak, evlerde yas değil; umut ve mutluluk hâkim olacak. Sevgi, saygı, hoşgörü ve bolluk içinde yaşayan bir Türkiye hedefimiz olmalıdır.
Bu hedefe ulaşmak için sadece siyasi irade değil, halkımızın tamamının – yediden yetmişe – bu sürece katkı sunması gerekir. Bu, basit bir proje değil; bin yıllık bir mücadelenin en üst seviyesidir. Çünkü küreselcilerin planlarını bozmak, onların oluşturduğu yapıları parçalamak kolay değildir. Bu yüzden karşımıza yeni oyunlar çıkacak, siyaseti yönlendirmeye çalışacaklar, toplumsal huzuru bozmaya yelteneceklerdir.
Terörsüz bir Türkiye politikasının başarısız olması için ellerinden geleni yapacaklardır. Ancak biz milletçe birlik olursak, bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Bu bir çağın kapanıp, yeni bir çağın açılmasıdır. Unutulmamalıdır ki Türkiye’nin milli servetinin büyük bir kısmı yıllarca dağlarda harcandı, kardeş kanı döküldü. O kanları akıtanlar, bu düşmanlığı körükleyenler, bu milletin düşmanlarıdır.
Artık bu oyuna son verme zamanı gelmiştir. Türkiye halkı bir bütündür. Bu bütünlük, adalet mekanizmasının çalışmasıyla, kardeşlik içinde ve refah düzeyi yüksek bir yaşamla taçlanacaktır.
Allah, terörsüz bir Türkiye hedefimizi başarıya ulaştırsın. Milletimizi refaha kavuştursun, düşmanlarımıza fırsat vermesin. İnşallah.


FACEBOOK YORUMLAR