YENİ DÖNEM ÜLKEMİZE VE İNSANLARIMIZA HAYIRLI OLSUN

Cumhurbaşkanımızın ve Devlet Bahçeli’nin birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak, bunu uygulamaya geçirme konusundaki kararlılığı, sadece ülkemize damgasını vurmakla kalmayıp, tarihe de geçmelerini sağlamıştır. 40 yıldır kanayan bir yaranın iyileştirilmesi anlamına gelmektedir. Bu duruma gelene kadar birçok aşamadan geçilmiştir. Toplumun devlete güvenmesini sağlayacak adımlar atılmış ve kısacası bugünkü ortam hazırlanmıştır. Bu cümleyi kurarken, partizanlıkla söylenen bir söz söylemiyorum. Zor zamanlarda, ülkemi ve halkımızın yararına olan her olumlu adımı takdir etmişimdir. Devlet Bahçeli başa geldiğinden beri, sokak kavgaları sona ermiş, gençler de ajanların oyuncağı olmaktan kurtulmuştur. O günden bugüne kadar izlediği yol haritası, ülke sevdalısı olduğunu göstermektedir.

Bugünlerde, birlik için yapılan girişimin karşı taraftan onaylanması, 25 yıllık siyasi hayatında tutarlılık gösterdiği için topluma güven vermiştir.

Diğer taraftan savunma sektöründe kaydedilen mesafe, Türkiye’nin kendi kendini idare edebileceğini dostlarına ve düşmanlarına göstermiştir. Türkiye’nin güçlenmesi, hiçbir zaman küreselcilerin hesaplarına gelmemiştir. Bir zamanlar Türkiye’nin üzerinde karabulutlar dolaşıyordu. ABD, Türkiye ile olan silah anlaşmalarını bozmuş ve silah bakımından zayıf düşürme planları yapılıyordu. Rusya'nın hava savunma sistemleri almasının ardından, yerli savunma sanayisinin gelişmesiyle Türkiye kendi kendine idare edebilecek bir duruma gelmiştir. Bu durum halkımızı sevindirmiştir. Düşünün ki, Adnan Menderes'in asılmasının sebeplerinden biri de Rusya ile ekonomik ve savunma alanında işbirliği yapmaya kalkışmasıydı. Bir gizli el, kurumları harekete geçirerek Adnan Menderes’i idama götürmüştü. Bugün, o eski Türkiye çoktan aşılmıştır. Eğer eski Türkiye olsaydı, ABD dışında silah almayı ve savunma sanayisini güçlendirmeyi başaramazdık. Yakın tarihte, diğer hükümetler döneminde, Nuri Demirağ tarafından üretilen çift motorlu, dünyada A grubuna giren uçakların yapımı birden kesildi. Türkiye savunma alanında adeta yedi düvele muhtaç hale getirilmişti. İşte yeni Türkiye, kendi öz kaynaklarıyla ürettiği uçaklarla, gökyüzünde dostlarına güven, düşmanlarına ise korku salmaktadır. Küreselciler istemese de, Türkiye’de bazı gelişmelerin olduğunu artık kavramamız gerekir.

Bugün, PKK’nın silah bırakması, mevcut şartlarda bir gelişme olmayacağını anlamış olduklarını gösteriyor. Devleti yönetenler de, her zamankinden daha fazla birliğe ihtiyaç olduğunu, terörsüz bir Türkiye’de yaşamanın herkesin hayali olduğunu çok iyi biliyorlar. İşte bu hayal gerçekleşiyor. Ancak bunun gerçekleşmesi ve ülkenin birlik ve beraberliği için kurumlar yeniden dizayn edilmelidir. Her şeyden önce, adalet mekanizması etkin bir şekilde çalıştırılmalıdır. Ekonominin ve ülkenin gelişmesi, hukukun üstünlüğü ve adaletin düzgün işleyişine bağlıdır. Yeni dönemde, küreselciler farklı yönlere çekmeye çalışabilir ve sabotajlar yapabilirler. Kirli bilgiler her zaman sabotajlara zemin hazırlar; bu yüzden 7'den 70'e kadar herkesin dikkatli olması gerekmektedir. Hassas bir dönemden geçiyoruz ve çok dikkatli olmamız gerektiğini belirtmek isterim. Küreselcilerin amacı ve gayesi devam ediyor. Osmanlı’yı yıkanlar ve parçalarını birbirine çarpıştıran küreselcilere, millet olarak bu fırsatı vermemeliyiz.

Yeni dönem hepimize hayırlı olsun, inşallah sekteye uğramaz ve kazaya uğramaz. Kardeşi kardeşe düşman edenler, işte İsrail, işte ABD... Bu tür güçlerden hiç bir zaman insanlara fayda gelmez. Filistin’in durumunu görüyorsunuz.

Son olarak, yazımızı Hz. Muhammed (SAV)'in şu hadisiyle bitirelim:
“Allah’ım! Kalplerimizi birleştir. Aramızı düzelt ve bizi kurtuluş yollarına ilet. Bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar ve günahların açığından da gizlisinden de uzaklaştır.” Âmin