"BENI TANIDIN MI?" DİYE SORMA

BENI TANIDIN MI ?
                                                                                                             
Beni,
Tanıdın mı diye sorma
Seni tanımamak olur mu?
Bilmemek mümkün mü?
Bu hafızayı beşer
Seninle geçen
O güzelim günleri
Hiç nisyan ile
Malul eyler mi ?
Bu göz bu göz
Yani gören göz
Hiç unutur mu ?

Bu ses bu seda
Kahrolası o sonbahar akşamlarında
Kopan hüzün ve keder fırtınasında
Karanlık dünyamın
Karanlık dehlizlerinde
Dalgalanan bir umut deryası
Bir bahri uman
Olmadı mı sanıyorsun?

 Beni
Tanıdın mı diye sorma.
Seni
Tanımamak olur mu
Bilmemek mümkün mü?
Bu göz bu göz
Yani gören göz
Hiç unutur mu ?

Bu ses bu seda
Yaz sıcağında
Çatlayan
Kavruk yüreğimin
Bozkırında tutuşan
Ve cayır cayır yanan
Bu yorgun bedenimin
Sıcak küllerine
Bir rahmet gibi
Düşmedi mi ?
Sanıyorsun




Beni
Tanıdın mı diye sorma
Seni tanımamak olur mu ?
Bilmemek mümkün mü ?
Bu göz bu göz
Yani gören göz
Hiç unutur mu?


Bu ses bu seda
Dağ ova
Yayla zozan yeşeren
Binbir nebahatten                                                                    
Derlenen
Kutsal  bir merhem gibi
Senden, yardan ve dostan
Bana yadigar bu amansız
Bu derin ve bu hain yarama
Dirhem dirhem
Sürülmedi mi sanıyorsun                                             



‘’Beni tanımadın mı?’’
Diye sorma
Seni
Tanımamak olur mu ?
Bilmemek mümkün mü?
Bu göz bu göz
Yani gören göz
Hiç unutur mu ?


Bu ses bu seda
Kar boran
Kış kıyamet
Üşüyen
Tepeden tırnağa
Buz kesen
Yarali Yuregime
Bir Ağustos güneşi gibi
Düşmedi mi
Sanıyorsun
                                                                                          




Beni tanıdın mı diye sorma
Seni tanımamak olur mu?
Bilmemek mümkün mü?
Bu göz bu göz
Yani gören göz
Hiç unutur mu ?


Bu ses bu seda
Karanlık gecelerin
Kör penceresinden
Yaralı yüreğime uzanan
Asi ve inatçi
Bir sarmaşık
ve
Narin bir gelincik gibi
Selvi selvi
Yaprak  yaprak
Bu derbeder bedenime
Dolanmadı mı sanıyorsun?


Kadir BuyukkayaHollanda

[email protected]