Abdurahman Deniz Uğurlu

Abdurahman Deniz Uğurlu

[email protected]

Çağımızın Ebû Zer el-Gıfârî: Abuzer Hoca

23 Temmuz 2022 - 15:11

Peygamber Efendimiz, sahabesi Ebû Zer el-Gıfârî Hazretleri ile ilgili olarak "Yalnız yaşadı, yalnız ölecek ve tek başına dirilecek." ifadelerini kullanmıştır.

Ebû Zer el-Gıfârî Hazretlerinin Peygamber Efendimizin övgüsüne sebep olmasının sebebi; Ebu Zer'in dünya sevgisi taşımaması ve hakkı korkusuzca söylemesindendi. Öyle ki bazı sahabeler bile kendisini yadırgamıştı. Hazreti Ebû Zer el-Gıfârî, Peygamber Efendimizin yolundan ölene kadar asla ayrılmamıştır. Peygamberin vefatından sonra da gelen halifelere biat etmiş; ama özellikle Hazreti Osman döneminde gördüğü yanlışları dile getirmekten çekinmemiştir.



Ebû Zer el-Gıfârî, Peygamber Efendimizin dediği gibi "Rebeze Çölü'nde" tek başına fani dünyadan ahirete irtihal etmiştir.

"Ebu Zer bir yol ayrımıdır. Ebu zer zalime karşı mazlumun feryadıdır. Ebu zer bir tavırdır, bir duruştur."

Perşembe günü Siverek halkı çağımızın Ebu Zer'ini kaybetti.

Melle Abuzer Ağırağaç, beyin kanamasından dolayı  kaldırıldığı Şanlıurfa Meydan Hastanesi'nde 57 yaşında hayatını kaybetti.

Abuzer Hoca, teşbihte hata olmasın çağımızın Ebû Zer el-Gıfârî Hazretleri gibi yaşadı. Dünyaya asla meyletmedi, dünyevi makamların peşinden koşmadı, sisteme ve rejime boyun eğmedi, kendi arkadaşları ve kurumu tarafından dahi dışlandı; ama mücadelesinden zerre kadar taviz vermedi.

Abuzer Hoca ile tanışıklığımız 2000 yılına dayanır. 28 Şubat sürecinin soğuk rüzgarlarının estiği; camiye giden gençlerin "terörist" diye gözaltına alındığı ve zindanlara atıldığı; paralel örgütü, JİTEM'i, MİT'i, Batı Çalışma Grubu ile Müslümanlar için cadı avının başladığı bir dönemdi.

Hazreti Ömer Faruk Camii'nde yanında bulunan medresede Abuzer Hocadan Arapça dersleri alıyordum.

Abuzer Hoca, mütevaziliği, takvası, ilmi, ihlası ile üzerimde derin izler bıraktı.

Abuzer Hocanın Cuma hutbeleri adeta bizler için ilaç gibiydi. Cuma günlerinin gelmesini iple çekiyorduk.

Hoca, daha önceleri camide Zazaca hutbe verirken, gelen baskılardan dolayı Türkçe hutbe okuyordu.

Hoca bir cuma hutbesinde şöyle diyordu:

"Bazıları yanıma gelerek diyorlar ki Hocam! Camiye giden gençler gözaltına alınıyor. Siz de bu gençlerden misiniz?

-Bende onlara cevap olarak diyorum ki "Vallahi ben onların tırnağı olamam"




Abuzer Hoca, imanın kor ateş olup elde taşındığı bir dönemde iman ve Kur'an davasından hiçbir zaman geri kalmadı.

Fahri imamlık yaptığı dönemde hakkında soruşturmalar açıldı, çeşitli baskılara maruz kaldı.

Sarığından, İslami giyiminden, Kur'an dersinden ve Zazaca dilinden asla taviz vermedi.

Siverek'teki tüm İslami yapılarla iyi ilişkiler kurdu.

2012 yılında melle kadrosundan imam oldu. İmam olduktan sonra da kendisini medrese hizmetinden uzaklaştırmak isteyenler oldu. Üç Kuyu kırsal Mahallesi'nde görevlendirildi. Tüm uğraşmalarına ve mücadelesine rağmen medresesine yakın bir camiye verilmedi.

Otostop çekerek cami ile medrese arasında mekik dokudu. Daha sonra at arabası ve motosikleti ile her gün köyden şehre gelerek medresede ders verdi.



Hemen hemen her gün birileri kendisini oraya buraya(!) şikâyet etti.

Abuzer Hoca gerçek manada asrın Ebû Zer el-Gıfârî idi. Asla hiçbir kınayanın kınamasından çekinmeden yoluna devam etti.

Vefatı

Abuzer Hoca, tansiyon hastası olmasına rağmen maalesef sağlığına dikkat etmiyordu. Bir gün aniden fenalaştı. Yakınları tarafından hastaneye kaldırıldığında beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı. Şanlıurfa Meydan Hastanesine sevk edilen Abuzer Hoca, yoğun bakım ünitesinde hayata 1 hafta tutunabildi.

Hocamızı hastanede 4 kez ziyaret ettim. Yoğun bakımda olduğundan kendisini göremedim; ama çocukları Melle Fadlullah ve Mehmet ile görüştük. En başta durumu iyiydi; ama maalesef daha sonra durumu ağırlaştı. Ölüm tecelli edince de ailesini, öğrencilerini ve sevenlerini gözyaşları içinde bırakarak ahirete irtihal etti.

Bir rüya

Abuzer Hoca, hastaneye yatırıldığı zaman bir öğretmen arkadaşla hastaneye giderek ziyarette bulunduk. Hocanın çocukları ile görüşerek hastaneden ayrıldık. Öğretmen arkadaş o akşam Abuzer Hocayı rüyasında görmüş.

Rüyasında, Abuzer Hoca heybesini sırtına yükleyerek arkasına bakmadan gidiyormuş.


Evet hocamız çok geçmeden heybesini alarak arkasına bile bakmadan bu vefasız dünyaya veda etti.

Allah kendisine rahmet etsin.

Başta eşi, çocukları, öğrencileri olmak üzere arkadaşlarına ve sevenlerine sabrı cemiller diliyorum.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • My
    2 yıl önce
    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah . Bir güzel adamı Daha kaybettik bu fani alemde.