Ölüm yolu sessizliği

Deprem felaketlerinde enkaz altında kalan depremzedeleri kurtarmak amacıyla kurtarma ekipleri tarafından sessizlik sağlandıktan sonra hep bir ağızdan  "Sesimi duyan var mı?" diye bağırılır.

Bu yöntemle enkaz altında olan kişi, gücü yetiyorsa bağırarak, öksürerek ya da bir şekilde ses çıkararak kurtarma ekiplerinin dikkatini çekmeye çalışır.

Bu yöntemle birçok insan enkazın altından sağ olarak çıkmayı başarır.

Bazen de enkaz altında kalan kişi "Sesimi duyan yok mu?" diye bağırarak enkaz altında canlı olduğuna dair işaret verir. Bu sesi duyan ekipler, sesin geldiği yerde çalışmalarını yoğunlaştırarak enkaz altında kalan kişiyi kurtarmak için seferber olur.

Siverek ölüm yolunda yıllardır bağırıyoruz, feryat ediyoruz, imdat istiyoruz;  Diyoruz ki 1990'lı yılların şartlarına göre (20-30 sene sonrasını düşünmeden) yaptığınız kara yolu, artık SOS veriyor, tehlike çanları çalıyor; çocuklar, kadınlar ve yaşlılar ölüyor; ama kimseler sesimizi duymuyor. Bugüne kadar onlarca çocuk, kadın, yaşlı bu yolda karşıdan karşıya geçerken araçların altında kalarak can verdi.

Dönemin belediyesi tarafından yapılan üst geçitler kimse tarafından kullanılmıyor. İnsanlar ölümü göze alarak kara yolunda karşıdan karşıya geçiyorlar.

Sesimi duyurmak için (la teşbih) enkaz altından! Tam 20 yıldır yazıyorum, bağırıyorum, anlatıyorum; ama maalesef sesimi duyan kimse olmuyor.

Artık enkaz altında hayat belirtilerim azalmaya başladı, nabzım her geçen gün düşmeye, kalp atışlarım azalmaya başladı.

1990'lı yıllarda Siverek'in nüfusu 130 bin civarındaydı. O zaman Siverek-Şanlıurfa, Diyarbakır kara yolunun diğer tarafından sadece Şirinkuyu Mahallesi bulunmaktaydı.

Bugün Siverek'in nüfusu 300 bini aşmıştır. Siverek-Şanlıurfa, Diyarbakır kara yolunun diğer tarafından Şirinkuyu, Ayvanat ve Yenişehir Mahalleleri bulunuyor.

Her gün okula, işe, alışverişe gitmek için evden çıkan on binlerce insan, bu kara yolundan geçmek zorunda kalıyor.

Siverek-Şanlıurfa, Diyarbakır kara yolu çok yoğun olduğundan dolayı tırlar, yolcu otobüsleri gibi ağır tonajlı araçlar bu yoldan geçiyor.

Minnacık yavrularımız her gün bu yoldan geçerken ecel terleri döküyorlar. Anneler, babalar, otomobili eve dönerken, kırmızı ışığa yakalanmamak için gazı kökleyen sürücülerin insafına terk edilmiş.

Çevre yolu projesi yıllardır neden bekliyor? Artık şehrimizin ölüm saçan ağır tonajlı araçların geçmesini istemiyoruz.

31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesi AK Parti Siverek Belediye Başkanı Şeyhmus Aydın, seçim vaatleri arasında Siverek-Şanlıurfa, Diyarbakır karayolunun çevre yolu olarak düzenlenmesi vardı.

Sayın Aydın'ın istifa etmesi ile belediyemize kadın eli değdi ve Sayın Ayşe Çakmak belediye başkanı oldu.

Sayın Çakmak, bu yol ile ilgili ne bedel ödenmesi gerekiyorsa göze alarak bu yolun çevre yolu düzenlenmesi için seferber olmalıdır.

Şanlıurfa Valisi Sayın Hasan Şıldak, Siverek Kaymakamı Sayın Musa Aydemir, ölüm yolu sessizliği sizi rahatsız etmiyor mu? "Yeni geldim, ölüm yolu ile ilgili bilgim yok demeyin." Bu yazımı okuyacağınızdan zerre kadar şüphem yoktur. Zaten yazımı basın biriminize de atacağım! Basın biriminiz size iletmezse bu sizin sorununuz.

Bu yolla ilgili çalışma yapılmazsa daha çok kez "Ölüm yolu" haberleri yapmaya devam edeceğiz.

Artık sesimizi duymanın zamanı gelmedi mi?