Abdurahman Deniz Uğurlu

Abdurahman Deniz Uğurlu

[email protected]

Kılıçdaroğlu'nun Siverek'e il sözü vermesi üzerine

12 Mart 2022 - 13:05

Siverek,  Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde sancak, Cumhuriyet'in ilan edildiği 1923 yılından 1926 yılına kadar da vilayet (il) statüsündeydi.

1926 yılında çıkarılan "Teşkilatı Mülkiye" yasası ile çeşitli gerekçelerle (Şeyh Said Olayı) Siverek ilçe yapılarak cezalandırıldı ve Şanlıurfa'ya bağlandı.

Siverek, o günden bugüne hak ettiği değeri bir daha göremedi; adeta küçük bir köy olarak görülmek istendi.

Siverek'in yeniden il olması konusu 1950'li ve 1960'lı yıllarda Sivereklilerce dillendirilmeye başlandı.

1990 yılında ise başını Sayın Koçali Aymaz'ın çektiği bir grup Siverek sevdalısı tarafından "Siverek'i Vilayet Yapma ve Kalkındırma Derneği" kuruldu.

Dernek yaptığı etkinliklerle çeşitli platformlarda Siverek'in il yapılması konusunu gündeme getirdi. Dernek, Siverek- Şanlıurfa kara yoluna astığı "Siverek iline hoşgeldiniz" tabelası ile konuşuldu. Bu çalışmaların ardından Siverek'in en ücra köyünde yaşayan bir vatandaş ile dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan bir Siverekli de geçmişte Siverek'in il olduğunu ve Siverek'in il hakkının  haksız gerekçelerle gasp edildiğini öğrenmiş oldu.

Siverekliler için artık bir yeni bir aşk ve mücadele dönemi başlamıştı. Siverek'in yıllar önce elinden haksız gerekçelerle alınan il hakkının iadesi için mücadele serüveni…

Siverek halkının bu mücadelesi siyasetçilerin de dikkatini çekti. Cumhurbaşkanları, başbakanlar, devlet bakanları, siyasi parti genel başkanları ve milletvekilleri, seçim dönemlerinde halkın oyunu alabilmek için "Biz seçilirsek Siverek'i il yapacağız", "Bundan sonraki gelişimde Siverek ilçesine değil; iline geleceğim" gibi süslü vaatlerle Siverek halkından oy istediler.

Ne hikmetse verilen sözler bir türlü tutulmadı ve birçok ilçe çeşitli nedenlerle il yapılmasına rağmen Siverek il yapılmadı. "Dün dündür, bugün bugündür" ve "Siyaset: insanları aldatma sanatıdır" siyasi anlayışı Siverek'in il olmasına izin vermedi. 

Siverekliler, 1997 yılında Siverek'e il sözü verdiği halde sözünde durmayan siyasetçilere dava açtı. Siverek'in mahkeme salonlarında mübaşirler tarafından "Davalı falan siyasetçi" diye sözünde durmayan siyasetçilerin ismi çağrıldı. Dava sonunda siyasiler 6 milyon lira sembolik ceza ile cezalandırıldı.

O günden bugüne her önüne gelen siyasetçi, Siverek halkına il olma vaadini sürdürdü.

Siverek halkı artık boş vaatlere inanmıyor. Eğer siyasetçiler her seçim döneminde Siverek halkına "Siverek'i il yapacağız" vaadinde bulunuyorsa bu Siverek'in il olma potansiyelini fazlası ile barındırmasından dolayıdır. Siverek'in il yapılması konusu haklı gerekçelere ve meşru taleplere dayanıyor.

Siverek, 4.314 km² geniş hinterlandı ile kaymakamlık bünyesine idare edilebilecek bir yerleşim yeri değildir. Siverek'te yerel yönetim ise Büyükşehir'den aldığı cimri bütçe ile yönetilemez.

Siverek gibi doğurganlık oranının Türkiye ortalamasının kat be kat üzerinde olan bir kentte, kadın doğum hastanesi yoksa ve doğumlar için çevre illere gidiliyorsa bu durum Siverek'in elinden alınan il hakkının iade edilmemesinden dolayıdır.

Siverek'te halen devlet otoritesi sağlanmıyorsa her gün çatışmalar, kavgalar ve ölümler oluyorsa bu Siverek'teki güvenlik zaafiyetinden kaynaklanıyor. Siverek il olursa kentte vali, vali yardımcıları gelecek ve güvenlik önlemleri artacaktır.

Siverek'te halen fabrika sayısı bir elin parmaklarını geçmiyorsa bu Siverek'in ilçe olarak görülmesinin bir tezahürüdür.

Siverek'te halen üniversite yoksa bu  Siverek'in yıllardır elinden gasp edilen il hakkının bir sonucudur.

Siverek halkı olarak artık kim söylerse söylesin "Siverek'i il yapacağız sözüne" inanmıyoruz. Siverek'in il olma potansiyeli varsa bu hakkın hak sahibine iadesi bir lütuf değil; ancak "Yıllarca süren hatadan geç de olsa geri dönüldü" olarak görülebilir.

Siverek'in il olması ile sihirli bir değnek değmiş gibi her şeyin bir an da güllük gülistanlık olacağına da inanmıyoruz.

Yapılacak düzenlemelerle yıllar sonra belki özlenen Siverek'e kavuşabileceğiz.

Bu yazı 1442 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Koçali Aymaz
    2 yıl önce
    Eline, koluna ve gözüne sağlık Deniz Bey. Çok güzel ve ayrıntılı bir yazı olmuş. Sayın Kılıçadaoğlu''nun 2. vaadi ldu. Bu vaatle beraber 47. vaat oldu. Ne yazık ki siyasetçiler iktidara geldiğinde dün dündür bu gün bu gündür deyip sözlerini unutuyorlar. Dediğiniz gibi Siverek'in il hakkı iade edilip aslına dönüştürülüp ihya edilmediği sürece verilen sözlere itibar etmemiz mümkün değildir. sevgilerimle.