Cuma Özusan

Cuma Özusan

[email protected]

KELİME VE KELAM

17 Şubat 2012 - 22:00

 

Kelimeler (sözcükler) eşya ve olguları belirtmek için kullanılan semboller, yani işaretlerdir. Bir şeyi anlatmaya vasıtadırlar. Böylece dil meydana gelmiştir. Kelam (söz) bir veya birkaç sözcükten meydana gelen tam bir istek, dilek veya meramı bildirir. Bildiğimiz kadarıyla dil insana mahsus bir olgudur. İnsan Aristo tarafından “konuşan canlı” olarak tanımlanmıştır. İncil’de de söz (logos) kutsanır ve “sözün Tanrıda olduğu ve sözün Tanrı olduğu” anlatılır. İnsan dilden ayrı düşünülemez ve var olamaz.
         
Söz çok iş yapar. Sözlerden bir dünya kurulur. Söz, kültürü bir kuşaktan başka bir kuşağa aktarır. Söz ile kitaplar yazılır. Sözü kullanarak büyük eserler meydana getirilir, şah eserler yaratılır. Söz ve kalem ustaları vardır. Destanlar ve epopeler vardır. Taşlara yazılan sözler vardır. Kulaklara söylenen sözler vardır. Ruhlara ekilen sözler vardır. Rüzgâra söylenen sözler vardır. Homeros’tan Firdevsi’ye, Shakspeare’e, Dostoyevski’ye kadar insanlar dehalarını sözle ortaya koymuşlardır.  İnsan sözle sevinçlerini, dertlerini, dramlarını, trajedilerini anlatmıştır. Söz iyinin de kötünün de ifade edilmesine yarar. “Söz vardır ki insanı büyüler” Hadis. Söz vardır ki insanı deli eder.
         
Her söz etkili olmaz. Her söz etki kaynağından doğmaz. Söz yaşamdan gelmişse etkili olur. Kalpten ve ruhtan ve derin düşünceden doğmuşsa etkili olur. Aksi takdirde dudaklardan doğan sözün etkisi olmaz. Sözün etkili olması onu söyleyene göredir. Yüksek mevkilerdeki adamların sözleri -basit sözler olsa bile- kıymetli ve etkili olur. Bir kumandanın sözleri ile bir neferin, bir cumhurbaşkanı ile bir memurun sözleri bir olmaz. Bir alim ile bir cahilin sözleri bir olmaz. Yani yaptığınız işler ve meydana getirdiğiniz başarılarınız sözlerinizi değerli yapar. Küçük adamlar değerli sözler söyleseler de kimse onları dinlemez.
         
Söz insanları barıştırır ve birleştirir. Söz insanları kavgaya ve savaşa sürükler. Söz sadece söz olarak kalmaz. Söz deyip geçmeyin. Bir söz yüzünden samimi iki dost birbirine düşman olur, senelerce birbiri ile konuşmazlar. Söz anlamsız bir gürültüden, bir sesten ibaret değildir. Söz bir mesajı, bir anlamı nakleder. Söz bir iletişim vasıtasıdır. Sözler yazı ile muhafaza edilir. Sesli ve sözlü kültürler vardır, yazıya ve kitaba dayanan kültürler vardır. Yazıya dayanan kültürler kalıcı ve etkilidir, uygarlığı meydana getirir.
         
İslam söz ile kendini tanıttı. Peygamberin getirdiği Kelam-ı Kadim insanları teshir etti ve gönüllerini kazandı. O sözle müşrikler büyülendiler. Nasibi olan hidayete geldi, olmayan mahrum kaldı. O kalbi taş gibi sert olan Ömer Kuran’ın sözleri karşısında yumuşadı balmumu gibi oldu. Müşrikler inanmadıkları halde müminlerin Kuran ayetlerini okumalarını dinlemek için onların duvarlarının dibinde geceliyorlardı. Peygambere nasihat etmek için yanına giden ukalalar Kuran’ın sözlerini dinleyince söyleyecekleri bir şey bulamıyorlardı. Hazreti Muhammed’in en büyük mucizesi söz mucizesidir. O da bunu biliyordu ve şöyle dediydi: “Öyle söz vardır ki sihirdir, öyle şiir vardır ki hikmettir”.
         
İnsanların hayattaki başarısı söz söyleme kabiliyetine göredir. İnsanlar insanlarla sözlerle anlaşır. Güzel konuşmasını bilenler isteklerini başkalarına kabul ettirirler. Konuşmasını bilmeyenler haklı ve makul isteklerini bile kabul ettiremez, haklı iken haksız duruma düşerler. Bazı insanların ağızlarından öyle sözler çıkar ki insanları kendinden soğutur ve nefret ettirir. Sözler bir anahtar gibidir. Uygun anahtarı yuvasına koyarsanız kapıyı kolaylıkla açarsınız. “Tatlı söz yılanı bile deliğinden çıkarır”. Hazreti Ali diyor ki: “söz ağzından çıkmadan sen ona hâkimsin, ağzından çıktıktan sonra o sana hakim olur”.
         
İnsanları sözle rahatsız etmemek, lüzumsuz ve boş konuşmamak lazımdır. En derin yaralar sözle açılan yaralardır. Kılıçlardan daha yaralayıcıdır dil yaraları. “Kılıç yarası kapanır ama dil yarası kapanmaz”. Çok konuşanlar ahmaklardır. Sözü zamanında ve yerinde ve usulünce söylemek lazımdır. Tam yerine oturan bir söz kadar insanı rahatlatan bir şey yoktur. O bir mücevher gibidir. Kısa söz daha etkilidir. İsa Mesih: “sözünüz evet veya hayır olsun” dedi. Öyle ise biz de sözü fazla uzatmayalım. Vesselam.

Bu yazı 642 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum