Depremin düşündürdükleri

Dünyada meydana gelen afetlerin hiçbiri tesadüfi değildir. Yüce Allah’ın Kur’an da ki beyan edilen kıssaların gayesi sizde önceki ümmetlerin şu davranışları sergilendiğini ve emirlerimize uyulmadığı, bize karşı nankörlük yaptıklarından birçok kavmin gürültüyle yok ettiklerini birçoğunun da deprem ve sel afetiyle yok edildikleri kıssalarda anlatılmaktadır. “Sizde kendinize çekidüzen vermezseniz onun kırmızıçizgileri aştığınız zaman aynı akıbetlerle karşılanacağını ifade edilmektedir. Eğer toplum olarak Kur’an’ı okuyup hayatımızı ona göre dizayn edersek, Dünya yaşanabilecek bir duruma gelecektir. Bu afetlerde bizden uzak olacaktır.

Semûd Kavmi, Lut Kavmi, Medyen Halkı, Ashabu’r-Ress, Kârûn ve mahiyeti olarak sıralayabiliriz. 


Yukarıdaki kavimlerin yok oluşu, genelde depremle ve gürültüyle yok olmuşlardır. Bunların ortak noktaları Allah’ın göndermiş olduğu peygamberlerin tebliğine inanmamaları, Allah’ın istediği yaşantının tersini yaşamış olmalarıdır. Peygamberlerin tüm çabalarına rağmen inkar yolunu seçmişlerdir. Yüce Allah’ da onları bir depremle yok etmiştir.

Bugüne baktığımızda; diğer kavimlerden hiçbir farkımız yoktur. Allah’ın yasakladığı davranışları toplum tarafından inadına yapmaktadırlar. Allah’ın emir ettikleri hiçbiri yapılmamaktadır. Yasakladığı davranışlarında hepsi de revaçtadırlar. 

Faiz toplumu sömüren, emeği ve alın teri üzerinde köşkler kuran keyif çatan, zamanın Karunları, lut kavmini fiiliyatı bizde var mı? Var. Neredeyse siyasiler tarafından ön ayak olmaya çalıştıklarını da dikkate alındığından toplum olarak her yönde çöküntüye doğru gitmekteyiz. Kul hakkına tecavüz bizde alışkanlık haline geldi mi? Geldi. Sonrada milletle alay edercesine yaptığı helalleşmeyle, tüm zulümlerin üstünü örtme çabaları ve yeni haksızlıklar ve hukuksuzluklar ardı ardına devam edilmekte midir? Evet.
                  
Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir. ( Nisa Süresi Ayet 58)


Yönetimde bu ayetin emri yerine getirdiği zaman, mutlaka karşılığını göreceğiz. Bugün inşaatta işi ehline vermiş olsaydık, depremde bu kadar can kaybı olamayacağı gibi belki de depremde olmayacaktı. Müteahhitlik kısadan köşe dönme mesleği haline getirildi. Elbette ki ehli olan insanlarda vardır. Onların yaptıkları binalar bu depremde can kaybına sebebiyet vermediler. Diğerleri;  demirden, işçilikten, kumundan ve çimentosundan çalıyorlar. Kontrol edenler işin ehli olmadığı gibi işini güzel bir şekilde de yapamıyorlar. Baştan iş ehline verilmemiştir. Verilmiş olsaydı, sorumluluk gereği işini iyi yapacaktı. Bu kadar insan kaybı olmayacaktı. Evler yıkılmayacaktı. Mal ve can kaybı olmayacaktı.   Zamanında deprem yerinde sorumluluğun gereği olarak hazır bulunacaktı.

“Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini ve ahiret nimetinin de güzelini verdi. Allah işini güzel yapanları sever.” (Al- İmran süresi 148 ayet)
     
Allah işini güzel yapanı sever ve bunu karşılığı hem dünya da hem de ahirete nimetinin güzelliyle ödüllendirileceği ifade etmektedir. Bugün idaresinden tut serbest mesleğine kadar herkes işini güzel yaptığını düşünelim o zaman dünya yaşanabilecek bir duruma gelirdi. Bu ayetin tersi yapılır ise insanın hem dünyası hem de ahireti berbat olur. Bugün bu depremde işini kötü yapıp binlerce insanın ölümüne sebebiyet verenler, hem dünyasını ve hem de ahiretini cehenneme çevirmişlerdir. Binlercesi öldü binlercesi varlıklarını bir çırpıda kayıp ettiler. Bunun hesabı dünyada da ahirette karşılığı ağır olacaktır.