DIŞ GÜÇLERİN BEKLENTİSİ GERÇEKLEŞMEDİ

Başbakanımızın konuşmasında;. Dış güçlerin ve işbirlikçilerin de bu yöndeki beklentileri kursağındabıraktı.; Ne AK Parti bölündü ve nede kaosoluştuBaşbakanımız konuşmalarında yaptığı vurgular; hükümetin içine çatlak değil de daha pekiştirmesini sağlayıcı tarihi bir konuşma yaptı. Bugüne kadar hiçbir devlet adamında görülmeyen, nezaket, metanet, ferasetve geniş anlayışla beraber ülkenin ali menfaatini tüm menfaatleri üzerinde görmek ve bunu uygulamada göstermesi, bu davranışın karşısında saygıyla şapka çıkarılır. Tüm fırsatçıların, çıkarcıların ülkeden çok kendini düşünenlerin, beklentilerini kursağında bıraktı. Burada Başbakan Davutoğlu’nun diğer bir özelliği de nefsini İslami ahlakla terbiye etmiş olması da ortaya çıkmıştır. Nefsin isteklerin elin tersiyle iterek toplumun bir kaosa itilmesine meydan vermemiştir.

Başbakan burada imanın nefsinde uygulamasını da göstermiştir. Cumhurbaşkanına karşı kin gütmeyeceği, bu konuda kimsenin bir tavsiyede bulunması bile kesinlikle kabul edilmeyeceği deyişi tarihi bir süreci önümüze sermiştir. Bu da böyle devlet adamlarımız oldukça Türkiye nin gücünün önünde kimselerin duramayacağının inancındayım. Dünle, bugün arasında devlet adamlarımızda da büyük değişim yaşanmıştır. Bir siyasi partinin güçlenmesi; inançlı, kararlı ve o kadar da çalışkan insanların oluşturduğu bir örgüt olmasında kaynaklanmaktadır. Yanı çınar ağacın derinliklerinden beslenen bir kültüre sahiptirler. Çınar ağacı da Osmanlıların yükselme dönemidir.

Hükümetin bu dönemde değişliğe gitmesinin sebebi en önemli nedenlerden biri ve en önemlisi bu hükümeti düşürmek, Türkiyeyi zayıflatmak için dış güçlerin ve içteki taşoranların yaptığı yalanlar ve algı operasyonlarıyla Türkiye devletini zayıflatmak için şahıs bazında saldırılarınınsürdürmeleridir. Türkiye ileriye götürmeye çalışan bütün aktörler namlunun ucundadır. Bugün Cumhurbaşkanı yarın başka birisi, ne zaman kadar? Süper güçlerin tüm emirleri bu Ülke de tatbik edene kadar. Çünkü süper güçler Ortadoğu’da yaptığı yeniden yapılanma çalışması karşısında şu anda tek Türkiye yiengel görmektedirler. Diğer engelleri tek tek kaldırdılar. Bunun için planlarını buna göre yapmaktadırlar. Bu savaş Oslo görüşmelerin açığa çıkmasıyla başladı. Çünkü Süper güçler, Türkiye’nin iç barışın sağlanmasını istemiyor. Bu hem Türkiye nin güçlenmesini sağlayacak, ayrıca hem de Türkiye karşı bugüne kadar koz olarak kullandığı ve kullanmakta olduğu örgütünde sona ermesi olacaktı. Buda dış güçlerin Türkiye üzerindeki emelleri sıfırlanacaktı. Bu nedenle peşi sıra planlarını devreye koydu. Bunlar; gezi olayları, paralel yapı, PKK’ye şehir savaşı emri verilmesi ve bugünde en büyük ihaleyi Daişe vermiştir.

Bu milleti canında bıktırmak, olayların sebebiyet veren hükümet olduğunu algısını oluşturmaktır. Türkiye de Güçlü hükümet yerine, medyanın üflemesiyle yıkılmayla karşı karşıya kalan bir hükümet istiyorlar, Böyle bir hükümete istediklerini yapacaklardır. Daha önceki hükümetlerde yaptıkları gibi.Silahını satacaklar diğer önemli ürünlerini satacaklardı. Duymadınız mı? Biz kendi ülkemizde istediğimiz ürünü yetiştiremiyorduk. Pamuk, tütün bir ara kota ’ya bağlamışlardı. Zaten silah fabrikaların yapımına karşıydı. Yanı Ülkeyi gelişmesini sağlayacak tüm gelişmelere dolaylı bir şekilde engel konulmuştu. İşte onlar tekrar o günlerine altın tepside sunacak bir hükümet istiyorlar. İnşallah bu hayalleri ve beklentileri kuşağında kalacaktır.

Milletin inancı, feraseti, ,dürüstlüğü Ülkeye kurulan tüm tuzakları devre dışı bırakacaktır.

Ali lale