Halk, siyasetçiler tarafından kandırılmasına hazmedemiyor. Geçmişte yapılan yalan vaatlerden dolayı halkın siyasetçiye olan güveni zayıfladığı için, siyasetçilerin söylem ve vaatlerine karşı çok temkinli olmaktadır. Geçmişte seçmenin karşısına çıkarak herkese bol keseden vaatler vererek, iki anahtar vereceğim diyenler halkta var olan anahtarı da almadılar mı? Aldılar ve perişan ettiler. Bu nedenle halkın siyasetçiye ve siyaset kurumuna olan güven bugüne kadar geçen süre zarfından zedelenmiştir.
Seçmen; siyaset kurumunda ekonomiyi ve piyasadaki pahalılık ateşini söndürecek ve piyasaya güven getirecek, belirsizliği de ortadan kaldırabilecek, realist projeleriyle halkı inandırdığı zaman güvenini ve oylarına sahip olabilirler ancak güveni ispatlamış olması gerekir. Çünkü sütten ağzı yananlar ayranı üfleyerek içerler
Halka hizmet için yapılacak vaatlerinin gerçekle uyum içinde olmadığı zaman halkı tedirgin eder. Çünkü kendisini kandırmaya yönelik bir propaganda olduğunu hemen anlar ve siyasetçiden kaygılanmaya başlar çünkü seçmen eski seçmen değildir. Çok şeyin farkındadır.
Siyasetçilerimiz projeleriyle öne çıkması gerekirken hayali olarak dışardan para getireceğim ve buna benzer gerçeğe uymayan vaatlerin söylemi halkı korkutmaktadırlar. Çünkü yüksek meblağda bir parayı hiç kimse baba hayrına vermez. Onun geri dönüşümü ağır bedelleri olabileceğini düşünmektedirler. Bunun için seçmenin gözlerine bakarak hayalin ötesine geçen bu vaatler seçmeni kaygılandırır, ülkenin bağımsızlığından ve özgürlüğünden ödün vermesinden, memlekete tekrar kardeş kavgalarına dönüş olmasından, savunma sanayinin eskisi gibi gerilemesinden, milli ve maneviyata saldırmaktan, ülke ve memleket adına tedirgin olmaktadırlar. Bu da onların sandığa giderken oylarını kullanmadan bin kere düşünmek zorunda kalırlar. Toplum bu nedenle siyasetçiye ve siyaset kurumunu kaygıyla izlemektedirler.
FACEBOOK YORUMLAR