Bugüne kadar güçlü devletlere karşı Müslüman ülkelerin haklarını savunan ve haksızlığa karşı çıkan bir Müslüman ülkesi varsa o da Türkiye olmaktadır. Bugüne kadar bütün Müslüman ülkelerinin yönetimlerini kendine bağlı hale getiren üst akıl, Ortadoğu’da İsrail devleti için tehdit sayılabilecek bir devleti yanı Müslüman devletleri küçültme veya iç karşılıklar çıkartarak enerjisini içerde harcatmaktadırlar. Bu yönde her Müslüman Ülkelerin bir macerası vardır. Türkiye’nin bu konudaki macerası, Osmanlıyı yıktıktan sonra tekrar bu ülkenin güçlenmemesi için her türlü tedbir ve planları uyguladılar.
Toplumun bir asra yakın, iç kavgalar, çekişmeler, darbeler, terör örgütlerin oluşturulması, rotasının belirlenmesi ve finansmanı sağlayarak Ülkenin enerjisini içerde tüketerek, her konuda üst akla bağlı kılmak ve bir tüketim pazarı olmasını sürekli kılmaktır. Gelen liderle bu kısır döngüden kurtarmak için yapılan her girişimde ya muhalefeti karşısına çıkartır veya da terör örgütleriyle terbiye ediliyordu. Ancak ülke tüm bu olumsuzluklara rağmen cesaretle; ekonomide, savunma ’da siyasette bağımsız olma yolunda bedelini ödeye, ödeye bugünlere geldik. Türkiye bugün üst aklın planlarına karşı planlar üreterek, Ortadoğu’da güvenilir bir liman olma çabasında; ancak üst akıl bu arada boş durmuyor. Türkiye’nin bu mücadelesini kırmak için en son 15 Temmuz 2016 Türkiye’nin işgale kalkışması, ardında Suriye olayı, Mısırda Türkiye benzer bağımsız özgürlük hareketini veren Mısır’ın demokratik seçimle iktidar olan Muhammed Mursi’ nin ilk çalışması İsrail’in yıllarca ablukası altında birer açık cezaevi yaşantısı olan Filistinlere; Dünya ülkelerine Mısır üzerine de hareket kabiliyetini sağlayacak kapıları açtılar. Filistinlerin nefes almasını sağladılar. Bu hareketiyle İsrail için tehdit teşkil eden Mısır, için üst akıl tarafından düğmeye basıldı. İçerdeki taşeronların katkıları ve CIA ajanların çalışmalarıyla, kaos ortamı oluşturarak mevcut hükümeti darbeyle devirerek kendisine biat eden sisi kölesini getirdi. Sisi aslında ABD’nin bir kuklasıdır. Ülkesinin menfaatinden ziyade ABD’nin emirleri önceliklidir. Onun emirleri; Mısır halkına ve Ülkesinin her yönde zarar vermektedir. Mazlumların ve kendi hakkını savunan Türkiye karşı bir koz olarak Yunanistan’la anlaşma yaparak kullanmaktadır. Müslüman Mısır halkının bu köleyi başından atması için Türkiye’nin bu konuda Mısır halkına, Alimleriyle, istihbaratıyla destek vererek onların çalışmalarına çalışarak katkı sunmalıdır. Sisi’ye karşı Mısır halkını bilinçlendirerek bu kuklanın bir an önce baştan çekilmesidir. Bu ve buna benzer ABE’ de Müslüman halkı yöneten bu köle ruhluları başında atmaları lazımdır. Yoksa bunlar oradaki Müslümanlara dünyayı da ahireti de cehenneme çevireceklerdir. Ortadoğu’da Müslüman halkları savunan ve gelişen Türkiye’nin sesini kısmak için başında köle ruhlu yöneticileri olan Müslümanları, Türkiye karşı kullanmaktadır. Aslında Türkiye bağımlı olan ezilen Müslüman ülkelerinin bağımsız bağlantısız olmasını sağlayacak bir simit görevini görmektedir. Denize düşen insan için simit ne kadar önemliyse Ortadoğu’da bulunan Müslüman halklara ve ülkelere de Türkiye’de o kadar önemlidir. Örnek mi istersin? İşte Suriye mültecilerini gıdadan, barınmasına, eğitiminden sağlığa ve güvenliğine kadar bu zorlu süreç hiçbir Müslüman ülkesi katkı sunamazken Türkiye kararlı olarak onların her şeyi ile ilgilenmektedir. Onlar ancak efendilerin menfaatine ve emrine göre hareket etmektedirler. Müslüman halkların bu düzenin bozulması için inançla çalışmaları gerekmektedir. Onlar için yapılması gereken tüm mücadeleleri farz olan cihat olarak sayılır. Yoksa bunlar Müslümanları, Müslümanla kırdırarak kenarda kıs kıs gülmeye devam edeceklerdir.
Allah Türkiye’ye güç versin Müslüman halklara şuur versin.
FACEBOOK YORUMLAR