Öğretmen alımı

Toplumları inşa eden eğitimdir. Ancak bizde eğitim kalitesi tartışılır. Bugünlerde 11 ilimizde meydana gelen doğal afetin 50 binden fazla insanımızın vefat etmiş olması üzüntünün yanında derinden düşünmemize neden olmuştur. Biz toplum olarak ne zaman bu kadar bencilleştik, menfaatperest olduk ve değer yargılarımızı unuttuk, insanlığımızdan olduk. İşte depremde ölümlerin bu kadar fazla olması değer yargılarımızdan soyutlanmış kalitesiz kişiler tarafından yapılan kalitesiz binalar neden olmuştur. Eğer o insanlar iyi bir eğitim görmüş olsaydı yapılan işi sağlam bir şekilde yaparlardı. Demirden, çimentodan, işçilikten çalmazlardı ve böylelikle kul hakkına girmeyeceklerdi.

Öğretmen ihtiyacını geçici öğretmenlerle karşılanması eğitimin tarafımızdan önemsenmediği topluma ne gibi olumsuz getirisinin olacağını hala kavramış değiliz.

Başımıza gelecek doğal afetler sonucunda mı yanlışlarımızı göreceğiz, o da bu doğal afetler üzerinde yanlışlarımızı birkaç ay düşüneceğiz sonra da unutacağız, sanki hiçbir şey olmamış gibi hayatımızı kaldığımız yerde aynı yanlışlıklarla devam edeceğiz.

Bu kadar insanımızın kaybedilmesi eğitim konusu üzerinde bizi düşündürmüyor mu? Öğretmeni ve eğitimin içeriğini işlevsel hale getirilmeli, yetiştirmek istediğimiz iyi insan modeline uygun eğitimin içeriği değiştirilmeli, inancımıza ve kültürümüze uygun karakterli nesil yetiştirmeliyiz. Eğitim sanatla desteklenmelidir. İyi birey, iyi aile konulu filmler ve tiyatro gösterimi sunulmalıdır.

Bu sanatsal faaliyetlerde okuldaki eğitim kadar önemlidir. 
Aslında öğretmen adaylarımızın bu yıl devletten beklentileri 100 bin öğretmen alımıydı. Bu da olmayınca boşta ve işsiz kalan öğretmen adaylarının psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yapmakta ve toplumun büyük kesimini etkilemektedir.

Bu yüzden insanlarımızın devletten küstürmek yerine yeniden bir eğitim sistemini işleve geçirmeliyiz. Her yıl öğretmen ihtiyacı kadar üniversitelerde mezuniyet verilmeli, buna göre düzenleme yapılmalıdır.