Toplumu kaosa sürüklemek isteyenler

                          
En büyük kaos nedir? En büyük kaos milletin ekmeğiyle oynamaktır. İnsanların cebindeki paraya göz dikmektir. Yakın tarihe baktığımızda; Türkiye’de dönem dönem bu fırsatçılara ve bu hainlere rastlanmaktayız. Bunlar; bu uygulamanın zamanını çok iyi ayarlamaktadırlar.  İnsanların korkacağı panikleyeceği bir zamana denk getiriyorlar. Pandemi süreci, Rusya –Ukrayna savaşını fırsat bilerek, milletin içindeki az olan endişenin derecesini gıda yokluğu korkusuyla yükselterek, gıda fiyatlarını birden astronomi rakamlara çıkartılıyorlar. Kimsenin fazla dikkatini ve tepkisin çekmeden, fiyat tekrar otomatikman aşağıya indiriyorlar. Bu vampir lobiler, Allah’tan korkmuyorlar, kuldan da utanmıyorlar. Ondan sonra istediğini yapıyorlar. Bunların cezasını Allah’ verecekte ondan şüphemiz yoktur.  Ancak devlet tarafından da bu dünya da onlara gerekli cezanın verilmesi, hem toplumun huzuru için hem devletin bekası için önem arz etmektedir.

İnsanların ekmeğiyle oynayanlar, onları ekmeğe muhtaç edenlerin, bu dünyada da bir cezası olmalıdır. Türkiye ve buna benzer ülkelerde serbest piyasa olayı sağlıklı yürümüyor. İnsanlar ve devletler, bu vampirlerin birer oyuncağı haline geliyorlar. İnsanları umutlarını yıkıyorlar, yaşama sevincini elinden alıyorlar. Tam medenileşmemiş toplumlarda serbest piyasa modern hırsızlara imkân sağlıyor. Zararın da kazancın da bir usulü ve edebi olmalıdır. Köylü araziyi sürüyor, gübreyi veriyor, sulamada elektrik faturalarını ödüyor. Zaten elektrik faturası çiftçinin belini büküyor. Köylü maliyetine bazen maliyetin altında sattığı gıda ürünleri birkaç ay sonra vampirlerin eline geçince, ya stok yapıyorlar, ya da başka bir yolla piyasadan gıdayı çekerek, insanlara malın tükendiği hissini pompalayarak, piyasaya korkuyu hakim kılıyorlar. Daha sonra stoktaki mallarını piyasaya sürüp, yüksek fiyatla satıyorlar. Sorun çıkmadan fiyatı yavaş yavaş geri çekerler.

Bugünlerde ayçiçek yağında, şekerde hep bu yolu izlediler.  Devletin burada bir sorumluluğu yok mu? Devlet vatandaşını bu tür vampirlerden korumak zorundadır. Gerekirse onlara bir daha bu tür hırsızlıklara başvuramayacak ağır cezalar vermelidir. İktidarları parmaklarında oynatmaya alışmış bu vampirlere acımak olmaz, bunlar toplumun çöküşüne sebebiyet veriyor. İnsanlarımızın yaşam sevincini elinden alıyorlar. Bir Ayçiçek yağın 5lt.Liği 80TL. Den 250TL.’ye çıkması bu kar değil bu bir soygundur. Devlet soygunculara hırsızlara ne muamele yapıyorsa bunlara da aynı muameleyi yapmak zorundadır. Yoksa devletin bekası tehlikeye girer.

Hiç kimsenin hukukun üstünde, üstünlüğü olmamalı, bir hukuk devleti tüm bu yolsuzluklara, fırsatçılara karşı nasıl bir uygulama yapacağı belirlenmelidir. Yoksa ülke insanına varlıkta yokluğu yaşatırlar. Ceplerindeki parayı bu şekilde boşaltırlar. İşte buna hırsızlığın modern şekli derim. Türkiye bir tarım ülkesidir. Tarıma yönelik yenilikler getirilmek zorundayız. Güney ve Doğu bölgelerinde gerekli çalışmalar yapılırsa, Türkiye’nin tahıl ihtiyacını rahatlıkla karşılayacağı bir zenginliğe sahiptir. Bunun için GAP. Projesini tamamlamaya çalışmalı, toplulaştırma işlemi bitirilmeliyiz. Bugün yeryüzünde vazgeçilmez zenginliklerinden olan ve birinci sıraya alan, gıda ürünleri olmaktadır.

Yakıt bizde yeterince yoksa, onun yerine ikame edilecek tarım çıktılarımız vardır. Gıda Ürünün fazlası değerlendirilerek, onun yerine yakıtı alabiliriz. Gerçi hükümet yakıt bağımsızlığına ulaşmak için Karadeniz de ve Akdeniz de çalışmalara başladı. İlleri dönemlerde yakıt bağımlılığından da kurtulacağız İnşallah, yeter ki siyasetteki kısır çekişmeler, bu çalışmaların önünü kesmesin.