Cuma Özusan

Cuma Özusan

[email protected]

EVRİM TARTIŞILIYOR

20 Mayıs 2012 - 21:00

Din ile bilim çatışmaz.
Zira bunların metotları, amaçları ve sahaları ayrıdır. Din ile bilimin çatışır
görünmesi esasında dini veya bilimi yanlış anlayanların çatışmasıdır. Dinin
sahası inançlar, bilimin sahası olaylar ve olgulardır. Bilimin dinle çatışır
görünen kısmı henüz bilim haline gelmemiş kuramlarıdır. Kuram her ne kadar çok
önemli ise de bilimin kendisi değildir. Kuramlar bazı olayları açıklar. Bu
açıklama zamanla değişebilir. Yanlışları çıktıkça bilim kendini tashih eder,
düzeltir. Bunun pek çok örneği vardır. Newton fiziği yirminci asrın başından itibaren
büyük değişikliğe uğramıştır.



Evrim Kuramının dinin öğretileri ile çatışır görünmesi kavgaya sebep
oluyor. Her iki grup da işi bir inanç konusu haline getiriyor. Dindarların
endişeye düşmelerinin hiçbir gerekçesi yoktur. “Biz evrime değil yaratmaya inanıyoruz”
desinler yeter. Hiçbir inanç ispat edilemez ve ret edilemez. Bilimciler de eğer
söylediklerinin doğruluğundan emin iseler neden bu kadar telaşa kapılıyor ve
öfkeli davranıyorlar. Doğru olan bir şeyin inkârı onlara zarar vermez ki! Rahat
olsunlar fakat onlar da evrimi bir inanç haline getiriyorlar. Onlar da bir
dinin müminleri gibi onu savunuyorlar. Bu telaşları yersizdir.



Darvin’in görüşleri neden bu kadar etkili oldu ve neden bu kadar
tartışılıyor. Gerçek, bu zat kuramını insanlara çok titiz ve ciddi bir çalışma
ile sundu. Onun bu sıkılığı ve ciddiyeti hak ettiğinden fazla bir etkiye sahip
oldu. Onun kitabını okuyanlar tarafsız ve gerçeği arayan bir insanla karşı
karşıya olduğu intibaını edindiler. Harcadığı emeğin büyüklüğü, söylediklerini
insanlara kabul ettirdi. Nitekim Freud da müthiş etkisini görüşlerinin
doğruluğundan ziyade üslubundaki ikna ediciliği ve tutarlılığı sayesinde
kazanmıştır. Fikirleri adeta bir şiir gibi insanları büyüledi. Onun gerçeği
aradığına inandılar.



Ben kendi hesabıma Darvin’in iddia ettiği gibi türler arasında bir geçiş
olduğuna inanmıyorum. Evet, evrim vardır fakat bu türün içindedir. Bir türün
başka bir türe dönüşebileceği bir fikirdir ve kuramsal bir çıkarsamadır. Bunu
doğrulayan bir bulguya henüz rastlanmamıştır. Ara türler hakkında hiçbir fosil
yoktur. Bu aşırı bir genellemedir. Bütün canlıların ortak bir kökenden doğduğu
fikri insan hayalgücünün bir arzusu ve fantezisidir. Gerçekte böyle bir şey
olmamıştır. Bir defa olan bir şeyin bir daha olmaması için hiçbir engel yoktur.
Ve böyle bir şey müşahede edilmemiştir.



Dindarların akidelerini ispatlamaya çalışmaları veya bazılarının yaptığı
gibi evrimi de içine alacak şekilde yorumlamaları gereksizdir. “Efendim evrim
vardır fakat evrimi yapan Allah’tır” demek uzlaşmacı bir tutumdur ve dini
bilime uydurmaya çalışmaktır. Öteden beri yapılan bu tür yorumlar iyi niyetle
de yapılsa dinin ruhuna aykırıdır. Din açıkça bütün evreni Allahın altı günde
yarattığını söylemektedir. Din Allahın bütün canlıları sudan yarattığını söylemektedir.
İnsanı topraktan yarattığını söylemektedir. Bunu tevillerle insanların kabul
edebileceği bir hale getirmek ve yumuşatmak yanlıştır.



Darvinizme veya evrime karşı çıkılabilir. Bilim tartışılmaz bir şey
değil ki! Çıkarsın bilimsel metotlarla bu kuramın yanlış, eksik, hatalı
taraflarını ortaya koyarsın. Diğeri de buna cevap verir ve delillerini ortaya
koyar. Haklı ve gerçek bir şey varsa kabul edilir, değilse ret edilir. Bütün
bunlar inanç adına değil; akıl, bilim ve mantık adına yapılır. Din adına hiçbir
şey tartışılmaz. Din ve akide hiçbir şeyi ispat etmez ve etmek mecburiyetinde
değildir. Yaratılış bir inançtır, akidedir, bir teori değildir. Buna “yaratılış
teorisi” demek ve biyoloji kitaplarında yer vermek yanlıştır. Bunun yeri din
kitaplarıdır. Vesselam. 

Bu yazı 531 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum