DOĞUDA KADIN OLMAK (Kadın Psikolojisi üzerine)

Kadın psikolojisi, kadınların bireysel deneyimlerini, güçlü yanlarını ve zorluklarını anlamaya çalışırken, aynı zamanda kadınların eşitlik, adalet ve güçlenme yolunda nasıl desteklenebileceğini de ele alır. Kadınların duygusal, zihinsel ve sosyal yaşamlarını anlamakla ilgilenerek kadınların yaşam deneyimleri, toplumsal cinsiyet rolleri, biyolojik farklılıkları ve kültürel etkiler gibi çeşitli faktörlerle kadın psikolojisini şekillendirir. Kadın psikolojisi, kadınların duygularını, düşüncelerini, davranışlarını ve deneyimlerini anlamaya odaklanan psikolojinin önemli bir dalıdır. Kadın psikolojisini ele alırken kadınların yaşamlarındaki benzersiz deneyimleri ve bu deneyimlerin psikolojik etkilerinden de söz edeceğiz. Toplumsal cinsiyet rollerimizi, toplumsal normlar ve baskıları konuşmak, kadını anlamaya ve doğuda kadın olmanın zorluklarını görmemize fayda sağlayacaktır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kadın olmanın çeşitli zorlukları ve deneyimleri olduğu bilinmektedir. Bu bölgede yaşayan bir kadın olarak kültürel ve sosyal yapılarıyla diğer bölgelerden farklılık gösteren Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kadınların aile içindeki rolleri, genellikle ev işleri ve çocuk bakımı üzerinedir. Bu durum, kadınların eğitim ve iş gücüne katılımını sınırlandırdığını görüyoruz. Güneydoğu bölgesi genellikle kırsal alanlar barındırır ve bu alanlarda geleneksel toplumsal normlar daha belirgin olabilmektedir. Geleneksel değerlerin güçlü olduğu bu bölgede aile ve toplumun beklentileri genellikle kadınların yaşam tarzını etkilemektedir. Kadınların giyim tarzı, davranışları ve toplum içindeki konumları belirli normlar ve beklentilerle sınırlıdır. Aile içinde karar alma süreçlerinde erkeklerin daha etkili olduğu bilinmektedir.  Bu durum kadınların, aile içinde veya toplum içinde şiddet veya dışlanma riskiyle karşı karşıya kalmalarına sebep olabilmektedir.

 Erken yaşta evlilikler ve çocuk doğurma gibi nedenlerle, kız çocuklarının okula devam etmeleri zorlaşır ve kadınların eğitim olanakları sınırlanabilir. İş hayatında kadınların karşılaştığı ayrımcılık ve fırsat eşitsizlikleri de önemli bir sorundur. . Geleneksel cinsiyet rolleri ve erkek egemen yapılar, kadınların söz sahibi olmalarına ve fikirlerinin özgürce dile getirmesinde büyük bir engeldir.
Bütün bu sancılar Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşayan kadınların karşılaştığı ve yıllarca bu algıyı yıkmak için uğraşan, çabalayan insanların gerçek sorunlarıdır. Her bireyin deneyimi farklı olabilir fakat bu zorluklara rağmen kendi topluluklarının ve güçlü dayanışma ağlarıyla kadınların güçlendirilmesi ve eşit fırsatlara erişimi teşvik etmek, genel toplumsal gelişim açısından önemli bir adımdır.  Daha geniş bir pencereden baktığımızda bu eşitsizliğe karşı dünyada harekete geçen birçok toplulukla karşılaşabiliriz.