Bahçelinin Söylemi ve Realite

Ortadoğu haritası yeniden çizilecek. Bu iddia yabana atılır bir iddia değil. 1800'lerin sonunda konuşulan Ortadoğu/Osmanlı paylaşımı yaklaşık 4 yıllık Birinci Dünya Savaşı ile yürürlüğe konuldu. 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu ve 14 Asır süren İslam medeniyeti coğrafyası kısacık 4 yıl süren bir savaşla tarumar edildi. Haliyle Ortadoğu haritasının Emperyalist ABD ve destekçileri tarafından yeniden çizilecek söylemi bizlere abartılı bir söylem olarak gelmiyor.

Ortadoğu jeopolitik, teopolitik ve ekopolitik nedenlerle gerek İşgalci terör devleti İsrail gerekse de Emperyalist ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin iştahını kabartıyor. Yukarıda ifadelendirdiğimiz nedenlerden dolayı Ortadoğu haritası yeniden çizilme sürecine girildi. 

Mesele Ortadoğu ise iki kadim millet akla gelir. Birincisi Kürtlerin yaşadığı coğrafya Kürdistan ikicisi ise Filistinlilerin yaşadığı coğrafya Filistin.

Cumhur ittifakı bileşeni olan ve Türk Milliyetçi/Ülkücü çizgisinden Bahçeli'nin gündeme getirdiği Kürt halkı ile barışmak ve Silahlı mücadeleyi Abdullah Öcalan üzerinden bitirme çağrısı havuç sopa çağrısından ileri gitmeyeceği aşikâr.

Mesele Ortadoğu haritası yeniden çizilmeden kendi içindeki Kürt halkı ile barışık olduğunu ve Türkiye Kürtlerinin Türkiye'den kopmak istemediği imajını vermektedir. Bu açılım söylemi mevcut Ak Parti Hükümeti'nin politikası olmaktan çok konjektürel bir politik açılımdan ileri gidemez. Kürt sorunun şimdilik bir ileri iki geri stratejisi ile hükümet türbinlere oynayarak süreci geçiştireceğe benziyor. Hükümetin iradesini aşan bir akıl işin içine girmedikçe Bahçeli'nin söylemi ile gündeme gelen bu açılım şimdilik bir yere evirilmeyecektir.

Bahçeli'nin söylemi Kürt halkı açısından heyecan verici bir sürece de dönüşmedi. Vasat bir Kürt bile Bahçeli’nin/Ak Parti Hükümetinin söylemini eksik ve karşılıksız bir söylem olarak okudu. Mevcut hükümet "Ben Kürt muhataplarıma elimi uzatıyorum ama benim koşullarımda her şeye evet diyeceksiniz." diyor. Evet demez,  uzatılan eli sıkmaz ve bana koşulsuz teslim olmazsanız kafanızı sopa ile daha sert bir şekilde ezeceğime getirdi. Haliyle bu çıkış afaki/havada kalan bir çıkışın ötesine geçmeyecektir.

ABD ve AB dostları Kürt milletine bağımsız bileşik Kürdistan’ı sunma aşamasında iken mevcut hükümet anayasal tam eşitlik ilkesi ile meseleyi tüm boyutları ile masaya yatırmalı ve meseleyi çözmek için çok sayıda bileşeni ayrı ayrı muhatap almalıdır. Önce Türk Devleti ve haliyle AK Parti Hükümeti kendi içinde bu meseleyi gerçekten çözme iradesi ortaya koymalıdır.     
       
Sözün kısası: ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri Ortadoğu haritasını Türklerden ve Kürtlerden bağımsız çizmeden önce Türk Devleti erki bir büyük savaşa girmemek için bu meseleyi tam eşitlikçi bir akılla çözüme kavuşturmak zorundadır. Aksi takdirde binlerce yıldır beraber yaşayan bu iki kavim ayrı devletler şeklinde tarih sahnesinde yerini alacaktır.