Murat Aymaz, abimizle tanışıklığımız 1998 yılına dayanır. 1998 yılında Siverek Belediyesi altında bulunan muhasebe börolarında staj yapmıştım. Tabi o zaman Hacı abi ile pek samimiyetimiz yoktu.
2003 yılında www.siverekgenclik.com sitesinin yayın hayatına başlamasıyla birlikte, değerli abimiz Koçali Aymaz ve onun değerli oğlu Özkan Aymaz ile tanıştık. Özkan Aymaz'ın yanına giderek kendisine web tasarım dersleri veriyordum. Özkan, donanım konusunda uzman olduğundan dolayı web tasarım bilgisi yoktu. Yaptığımız çalışmalar sonucunda www.aymazbilgisayar.com sitesini beraber kurduk. Bu site yaklaşık 15 yıl yayın yaptı.
Koçali Aymaz abimiz, sitemizin bu günlere gelmesinde maddi ve manevi desteğini hiçbir zaman bizden esirgemedi. Koçali Aymaz'ın en büyük hayali Siverek'ti; Siverek içinde yapılan ve yapılacak tüm çalışmaları gönülden destekliyordu. Bizde kentimizi tanıtmak adına yaptığımız acizane çalışmada Koçali Aymaz'ı hep yanımızda gördük.
Hacı Murat abi ile samimiyetimiz kutsal topraklara gitti 2009 yılına dayanır. Hacı abi kutsal topraklardan dönmesinin ardından islami bilinç ve sivil toplum kuruluşu çalışmaları ile ön plana çıktı.
Daha sonra Hacı abi ile ziyaretleşmelerimiz başladı. Hacı abi mütevazi ve beyefendi kimliği ile sevgimi kazanmıştı. Muhasebe börosunu ara ara ziyaret ettiğimde; Hacı Adil Sonbayram ve Adnan abi ile muhabbetimiz oluştu.
2012 yılları ve 2015 yılları arasında özel bir şirkette ön muhasebeci olarak çalıştığım zaman mali müşavirimiz Hacı Murat Aymaz'dı. Hemen hemen ger gün bazen günde birkaç kez işyerine gider, muhasebe kayıtlarımız ile ilgili görüşürdük. Hacı Abi, bir gün olsun bize zorluk çıkarmadı hep bize yol gösterdi. Hacı Abi ile çalışmak insana güven ve zevk veriyordu.
Hacı abinin en önemli özelliği hiç şüphesiz yardımsever kişiliği ve yetimlere olan sevgisiydi.
Yetimlere karşı çok şefkatlıydı. Her yıl İHH tarafından düzenlenen "Yetim Buluşmaları" ile yetimlere hiç unutamayacakları bir gün yaşatıyordu.
Düzenlenen hemen hemen tüm "Yetim Buluşmaları"na katıldım. Programı organize etmesine rağmen hep kendisini geri planda bırakırdı. Bu ondaki ihlasın bir belirtisiydi. Ön planda olmayı ve gösterişi sevmez, yaptığı çalışmaların yalnızca Allah tarafından bilinmesini isterdi.
Geçen sene Eylül ayında Coronavirus'e yakalandım. Hastalığım için beni aradıktan birkaç gün sonra kendisi de Coronavirus'e yakalandı. Hastalığı sürecinde telefonla kendisini aradım. Öksürmekten dolayı maalesef konuşamıyordu.
Durumunun ağırlaşması üzerine Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan değerli abimiz, dünya imtihanında terhis belgesini alarak ebedi olarak kalacağı aleme irtihal etti.
Kendisine Allah'tan rahmet, acısını halen hisseden ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum.
Hacı abi'nin sevdiği kişiler için kullandığı "Allah'ına Kurban" sözüyle yazımı sonlandırıyorum.
Hacı abi'yi ölene kadar unutmayacağız…
23.09.2021 11:42
FACEBOOK YORUMLAR