8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Bir 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü daha kutladılar. Benim kanaatimce kutlama başarıdan sonra veya alınan pozitif bir çıkarım sonrası yapılır. Maalesef kadınlarımızın kutlanılacak bir durumda olmadığını görüyoruz. Bundan bir asır öncesine kadar savaş dışında tutulan kadınların üstüne varil bombaları, fosfor bombaları veya kurşun yağmuru yağmakta, daha 20-30 yıl öncesine kadar çok büyük kan davalarında sebep ne olursa olsun bir kadına kurşun sıkılmaz, kadınlarımız kan davasının dışında tutulurdu; fakat bugün “öfkeli” diye tabir ettiğimiz bir şahıs karısını rahatlıkla doğrayabilmekte, bir kapkaççı için ise içinde ne kadar paranın olduğunu bilmediği halde o çantayı almak için kadını öldüresiye dövebilmektedir.

Kadınlar: Anadır, bacıdır, eştir hepsi kutsallarımızdandır, fakat günümüz dünyasında tüm bu kutsallar şiddete fazlasıyla maruz kalmakta tecavüz ve tacizlere uğramaktadır. Bunlar insan onuruna hiç yakışmadığı halde bu tür eylemler hızla artmaktadır, bunların kutsal olduğunu unutan, görmezden gelen kadınlarımızında bunları anlamasını umut ediyoruz. Böylece bedenini bir silah gibi kullanmaktan, para kazanma aracı olarak görmekten ve dış dünyanın tüm dikkatini üstlerine çekmek için çaba göstermeyi bırakıp İslam’ın ona yüklediği büyük meziyetleri, İslami tavırları ile taçlandırmalıdır. Hadis-i şerifte ‘Evlenen imanının yarısını kurtarmış sayılır’, yani kadınlar imanımızın yarısını kurtaran, ve “Cennet anaların ayağı altındadır” erkeklerin değil vb. birçok örnek vardır. Günümüzde kölelik sisteminin çok gerilerde kaldığı söylensede en büyük köle sisteminin yine kadınlarda uygulandığını görmekteyiz mesela resmi veya gayriresmi çalıştırılan randevu evleri bunun en büyük kanıtı olup kadının elinden alınan en büyük hakkı gaspa uğramakta ve buna yeryüzünde ki birçok devlet sessiz kalması ile beraber bu ve benzeri yerlere resmiyet kazandırılıp vergi alınmaktadır buna barlar,pavyonlar ve bazı kafelerde eklenince bu köle sektörünün ne kadar büyüdüğünü ve kadınlar günü hezimetini ortaya koymaktadır.

Savaş, kıtlık, yangın, sel, yani hertürlü doğal veya doğal olmayan afetlerde en fazla kadınlar etkilenmektedir özellikle günümüzde Ortadoğu ve Afrika da özellikle açlıktan ölen anneler, kızlar, çocuklar var, ekmek bulamayan, başını sokacak evi olmayan sokaklarda yaşamını sürdüren ailelerde çocuk bir acı çekmekte ise anne hem kendi acısını hemde çocuklarının acısını yüreğinde hissettikçe bin kere ölmektedir ve insanlıkbu vb.olaylar varken kadınlar gününü bir kutlama günü olarak yaşıyoruz. Bariz bir örnek önümüzdeki Suriye trajedisidir Suriye’den kastım bir örnektir tabiki daha birçok yerde benzer olaylar olmaktadır. Biz haberlerde sayılarla öğrendiğimiz ölü sayısı hangi devletin askeri veya hangi örgütün üyesiolursa olsun bizim için değişiklik göstermesede o rakamların her birinin bir annesi var ve kadın için o bir rakam dünya demektir sadece rakam değil yine kutlama yapılacak bir durum yok ortada anlaşıldığı kadarıyla,kadın yaratılış gereği narindir, erkek kadar güçlü değildir fakat dara düştüğümüz zaman anne diye haykırır, nida ederiz onun kucağına sığınırız bir kadın ise zaten çocuğu için tehlike herne olursa olsun biran dahi tereddüt etmeden göğüs gerer.

Fakat günümüzde kadın sığınma evleri sayısı artmakta ve doluluk oranı hızla yükselmektedir yani zulüm o kadar arttı ki sığınacak yerler aranmakta ve buralarda gizlice yaşanmaktadır.

Umudum o ki bir dahaki 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde taciz, tecavüz, şiddet mağduru, kadın cinayeti, savaşlarda hangi taraftan geldiğini dahi belli olmayan mermilerle,açlıktan ölmemeleri ve daha kötüsü randevu evlerinde bedeni hiç tanımadığı erkeklere satılan diğer eğlence mekanlarında sunuma çıkılan hiçbir kadın kalmaz ve inşallah bütün insanlık kuran-ı kerim deki gibi bir hayat yaşar, bütün canlılara verilen değerlerden özellikle kadınlarımız layık olduğu mertebede kıymet görür ve o zaman 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü hep birlikte mutluluk içerisinde kutlarız.

İ. Halil Sancar