DERT, KOBANİ DERDİ DEĞİL?

HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş IŞİD’in Kobani’deki ilerleyişini bahana ederek yandaşlarını sokağa çağırdı. “Bundan böyle her yer Kobani” diyen Demirtaş son günlerde yaşanan kaos, katliam, yağma, yakma gibi olayların yaşanmasına neden oldu.

Hiç şüphesiz böyle bir çağrının Demirtaş’ın Amerika’ya gidip dönüşünün ardından yapılması da ayrıca manidar bir durum.

Ancak eylemlerin Kobani için yapıldığı tezi ne kadar doğru. Evet, Kobani’de bir çatışma var. Yüzbinlerce Kürt mağdur ve mazlum.

Peki, mazlum Kobani halkının mağduriyetini duyurmak, Kobanililere destek olmak için yapılanlar ne kadar doğru.

Kobani’yi bahane edip sokağa çıkanlara sormak lazım:

Sokaklarda kaos estirip, kepenkleri kapattırıp bölge halkının ekonomik açıdan zarar etmesi, dükkanlar-fırınlar açılmadığı için insanların ekmek bulamaması ve hatta bebeklerin süt bulamaması mı Kobanililerin yanında olmaktır?

Allah için camilerin, Medreselerin, Öğrenci Yurtlarının, Kur’an kurslarının yakılması ile Kobanililerin zulme maruz kalmalarının ne alakası var?

Diyarbakır’da 16 yaşında ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken linç ettiğiniz, bunula yetinmeyip bir binanın 3. Katından aşağı attığınız, bununla da tatmin olmayıp başını taşla ezdiğiniz, hatta daha da canileşerek bu gencecik bedenin üzerinden arabayla geçtiğiniz ve bununla da yetinmeyin o körpe bedeni Molotoflarla yaktığınız zalimane, vahşi ve bir o kadar da insanlık dışı olay ile Kobani’de yaşanan zulmün ne alakası vardı?

Peki ya, Kobani’nin sesini duyurmak ve Kobani’de yaşanan zulme sessiz kalmamak için yağmaladığınız, tahrip ettiğiniz binlerce Kürt vatandaşının dükkânına ne demeli? Sizler yağmacılıkla, talanla, hırsızlıkla, zorbalıkla mı Kobanililerin sesini duyuruyorsunuz?

Kobani’de Kürtler öldürülüyor diye feryat eden sizler neden mazlum Kürt halkına saldırıp insanları katlettiniz?

Bu tabloya bakınca anlaşılıyor ki sokağa çıkanların dert Kobani derdi değil.

Eğer, insanlar sakallı oldukları için Kızıltepe’de olduğu gibi öldürülüyorsa,

Eğer, 16 yaşında gencecik bir fidan kurban eti dağıtırken hunharca katlediliyorsa,

Eğer, Camiler, Kur’an Kursları, Medreseler, Öğrenci Yurtları ateşe veriliyorsa,

Eğer, İslami Sivil Toplum Kuruluşlarına saldırılıyorsa,

Eğer, örtülü olduğu için kadınlara hakaret edilip kocaları yanlarında öldürülüyorsa,

Eğer, bütün Kürdistan ateşe veriliyor ve halka zulmediliyorsa, anlaşılan odur ki mesele Kobani meselesi değildir.

Bu katillerin, yağmacıların asıl dertleri ve düşmanlıkları önce İslam’a ve Müslümanlarıdır. Sonra Kürt halkına ve bölgenin huzurunadır. Ortaya çıkan bu tablodan bu sonuç çıkmaktadır.

Kimse bugün çıkıp aksini anlatmaya da kalkmasın. Çünkü Kürt halkı artık bu oyunlara gelmeyecektir.

Ve artık bilinmelidir ki Kürt halkı artık dostunu düşmanını çok iyi tanımıştır.



İbrahim Toprak