KONUK YAZAR

KONUK YAZAR

[email protected]

SABAHIN EŞİĞİDİR GÖZLERİN

25 Eylül 2010 - 21:00

KONUK YAZAR: RAHİM GÜR                               Yazar (Ödemiş İzmir) 

Kitap kokusu:

                          SABAHIN EŞİĞİDİR GÖZLERİN

                
                                       Ozan : Rifat Mertoğlu
                                       Yayın: Kendi yayını. (2004/60y)
   
                             ‘Tille’nin Gelin, Ağıtsız Kadınlar, Taşın ve Aşkın Ezgisi’ romanlarıyla tanıdım yazarı. İlk dost buluşmasının andacıdır ‘Sabahın Eşiğidir Gözlerin’ kitabı. Bilsemelerimi coşturan, ‘…Romancılığı mı özünlerini, özünleri mi romancılığını besliyor?...’ sorusuna bir yanıt bulmaktı. Romanlarında olduğu gibi bir okumada derinliğini duyurmayan dizelerle karşı karşıyaydım. Yaşadığı/yaşadığımız anlaşılması güç karmaşalardan,  tanıklıklarımızdan yakınarak kurulmuş dizelerle öpüşüyor okuyucu:
               “ kan/ ve talan / ve duman içinde/ bir tarih utanır/ bir diriliş yaşanır gözlerinde/ seni seviyorum/ çünkü gözlerin aşkla yüklüdür..”
             Ozanın kendince dertlendiği insanlık sorunlarını kendine  ‘…insanım…’ diyen kaç kişi önemser? Kaç kişidir  ozanın ününü duyan? Çetin bir yol özünlerinizle insanların kitap özürlü beyinlerinde kalıcılaşmak. Zor karşın yılmadan ileti gönderen kaynaktır Mertoğlu, romanla,özünle yürüyor insanın eksik yanını tamamlamadaki aymazlığının üstüne.
             “kanadı kırık bir kısır döngü/ ey bilincim/bana kutsal sabrı bağışla.(10.y)”
           Gönderilen selamı alıp ta ‘… selamınaleyküm…’ yerine gönülden bir ‘…merhaba!...’ kaç kişi kaldı yaşadığımız günlerde?
             “ Ne zaman sesimi yükseltip haykırsam/kaç bin kişi kalkar ayağa/ sağanak bir yağmur başlar aniden/kuşlar kanatlanır mavi kanatlarıyla/ mevsimler değişir..(13y.) dizelerinde,yalnız kalışların acısını dillendirir ozan,sayısız çıkılmış yollarda yalnız bırakılmış önderlerin de acısıdır dillendirilen.
             “ikimiz aynı acıyı çekeriz/ aynı aşiretin çocuklarıyız.(18y.)”
            Aynı aşiretin çocuklarının özlemi ekmek peşinde ayrılıklar  olunca anlaşılıyor ozanın iç sızıları. Yoksa kimsenin umurunda değil ayrılıklar. Telefon hatlarındaki arıza kaç yüz yıllık? Ne onarmak isteyen var ne de onarılmasını isteyen.: çıkarına göre onarmak isteyenler de hatların kopukluğundan  doyunup, beylik ve kast sevdasına düşenler olsa gerek. ‘ KOÇO’nun aşiret kıskacından ve geçimlik (feodal) yanından kurtarılması için kendi baş kaldırısı nerede? Hem ağanın konağında beslenerek, hem  şeyhin dergahında nurlanarak  nereye varır Koço’nun yolu? Ozan gerçekleri de herkesten önce sezinleyen değil midir bir bakıma? “ Zamansız aşkların tutsağı olduk” saptaması doğrudur. Kaval sesiyle başlayan günler, kırlangıcın sebepsiz(!) yere vurulup düşmesiyle bitiyor sa : çiçek adlarını unutturur birisine. Şeyhli dualı dağlar Karacadağ’dan daha sarp geçitler oluverir. Hançerlenir yoksulluğu görmezden gelinerek kahramanlaştırılan kentler, bir akrebin zehir akan sokaklarında.
           Kalkıp yürümek,varmak, isteyip de varamamanın korkusu  karacadağ’dan  akşama düşerse yakalanır böylesi özünlerin unutulmaz dizeleri.
          Özünlerindeki özgünlüklerden yakaladıklarımla oluşturdum bölümcelerimi. Ahmet Arif ustamı  anımsadım, Hicri İzgören’i biraz biraz, çokpara derdine özüne sırtını dönenlerin yerini dolduracak Mertoğlu bir ses sıcağın ve akrebin yurdundan. Mertoğlu mırıldanıyor yeni özünlerini usuldan usuldan, güçlü bir ün oluncayadek izleyeceğiz biz özün sevenler.
            Mertoğlu özünleri kapalı, imge ve simgelerin sarmalında kolayca kendini elevermeyen, okundukça değişik boyutlarını duyumsadığınız özünlerin ozanıdır. Toplumumuzun geçmişini, ekmek kavgasını, siyasetini bilmeden de çözülemeyen özünlerin açkı sözcüklerini bulmanız gerekir. İmgeler, göndermeler, soyutlamalar, anlam kaymaları ve  gel-gitlerin yoğunluğunda zor bir söz düşürmenin  denemesinde ozan. İkinci yeni özün biçemini andırıyor gibi görünse de  iletilerinin gücüyle  aşılmış o yollar. Kapalı özünün gizeminde, okuyucusunu derinden sarsan, düşündüren  dizelerle yeni bir ses olarak gelecekte var olduğunu sezdiriyor ozan.  Gözlerimiz ve duygularımız ozanın üzerindedir. İlgiyle izlemekteyiz yeni çalışmalarını.

RAHİM GÜR
Yazar (Ödemiş İzmir)
                                                                  &&&

Bu yazı 1177 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum