Mustafa Karadağlı

Mustafa Karadağlı

[email protected]

LANETLİLER NASIL ÇALIŞIYOR?

01 Ağustos 2013 - 11:04

“Ortadoğu’da her makam sahibinin bizde bir fiyatı vardır.”

Evet, bu sözler, “sizi tarihten sileceğiz” diyen genç Ortadoğulu aktiviste karşı lanetli bir Siyonist kurmayının sarf ettiği sözlerdir.

Bu söz üzerine Ortadoğuluların söyleyecek sözü olmasa gerek. Lanetliler’in yıllardır kan gölüne çevirdiği Ortadoğu, bir türlü ıslah olmuyor.

Müslümanların bu hokkabazlara karşı durmadan strateji geliştirmeleri, yenilenmeleri ve kendi teknolojilerini üretmeleri farz.

Lanetliler Ortadoğu’da birlikte çalıştıkları (adamları sadık olsa dahi) belli bir süreden sonra dikkat çekmesin diye celladı bile oluyorlar.

İşte Sudan, işte Tunus, işte Suriye, işte Mısır, Libya, Libya, Irak, Türkiye Fas…. Ve burada sayamayacağımız nice ülkeler yıllarca makamları satın alınmış şahıslarca yönetildi. Neticesi Ortadoğu toplumlarının inançlarına mal edildi. Dinleri bunları geri bıraktı denildi. Bunu satın aldıkları yandaş basın aracılığıyla hep başardılar. Ve biz uyuduk hep.

Ayakları üzerinde durmuş bir Müslüman ülke, Lanetliler’in korkulu rüyasıdır hep. Bu yüzdendir ki bizim kebairden din âlimleri bile bu ülke hakkında konuşmaktan çekinir.

Anadolu’ya bakalım. Allah aşkına söyleyin! Kendi ana babamızı, vatanımızı cinsiyetimizi biz mi belirledik. Bir Müslüman ırklarla, mezheplerle mi ilgilenir? Müslüman, tene ve dine bakarak katliam yapabilir mi?

Anadolu’da isimleri aynı harflerden kurulu iki büyük ırkın, birbirinden geri ve üstün hangi yönü var? Israrla bu kavimler birbirini yiyip bitiremiyor. Birinin beşeri sistemi diğer kavmi bitirmeye ve isyana götürürken, diğerinin de bir türlü boynu eğilmiyor; varlığı bir türlü diğerini armağan ve kurban edilmiyor. Her iki tarafında beslendiği kaynak, lanetlilerin yüz yıl sonraki planlarının kaynağında saklı.

Ama Lanetliler ne eder yapar bir yolunu bulur, bu din mensuplarının din kaygısını geri plana iter; ileri plana ırk ve mezhebini sürerek savaş çıkartır.

Lanetliler dünyanın her yerinde bir zayıf noktamızı bularak ülkelerimizi savaşa atmayı başarır. Bunda bizlerin durmadan satın aldığı lanetli mallarının da katkısı olduğunu unutmayalım.

Lanetliler, dünyanın en büyük silah tüccarlarıdır. Siz teknolojik bir ürünü alır-kullanır, yenisini alır veya bıkarsınız onu kullanmaktan vazgeçersiniz. Ama savaşın olduğu ülkelerde ilk ihtiyaç silahtır. Ve bu, ne yazık ki hep fakir ülkelerin kaderi oluyor.

Lanetliler, savaş çıkarttıkları ülkede her iki tarafada silah satar. Ama akılları savaş ruhuylu kutsanmış insanlar bunu idrak edemezler. Gelen maddi yardımı sadece kendi taraflarına yapılmış bir iyilik zannederler.

Bu minval üzere Mısır Lanetliler için önemli bir konuma sahip. Hedefte sudan gibi bir plan var. İki küçük ülke biri İsrailmısır diğeri Müslüman geri kalmış bir Mısır. Müslümanların elindeki bir Mısır, Lanetliler’in korkulu rüyası olur. Yatamazlar mazlum milletlerin kanı ve gözyaşları üzerine kurdukları yumuşacık yataklarında.Ve bu korkuyla kıyamete dek de yaşacaklar inşaallah.

Peki bu Lanetliler nasıl çalışıyor?

“Ortadoğu’da her makam sahibinin bir fiyatı vardır” diyen Lanetli haklı galiba.

Müslümanların en zayıf noktası bu.

Maddiyat!

Önce şahsın künyesi ve geçmişi incelenir. En zayıf noktası ne ise ondan işe başlanır.

Fakir bir aileden geliyorsa:

-Yüksek makamlara yeni atanmış bir şahsa hayırlı olsuna gidilir. Bunu her ülkede kurdukları lions kulüpleri, mason locaları ve zengin işadamları vasıtalarıyla yaparlar

Daha sonra av partileri, tatil köyü sefaları ve karılı-kızlı fotolar, dansözlü eğlenceler….

Ve video kayıtları.

Daha sonraki ziyarette daha samimi olarak:

-Aylık ne kadar alıyorsunuz?

- 5000 Euro.

-Kaç yıl daha bu makamdasın?

-Sonsuza kadar kalmak isterim ama sürem kısa.

—Emekliliğinde seni nasıl bir hayat beklesin?

-Elvan-ı Seba çiçeklerle kaplı, sahil kenarında küçük bir ev.

-Seninle anlaşırız. Hedefi olmak güzeldir işimiz açısından.

-Ok.

-He he he….Kadehler tokuşup, kaldırılır.

-Aylık 50.000 Euro maaş, şunlarda 10.000 m2 üzerine kurulu yeni tatil köyünün tapuları.

Ve makam satın alınır, bedeli ödenir. İşlerine yaradıkça adamı olursun onların. Ve miadın doldu mu bizatihi muhaliflerle işbirliği yapılır, yeni piyon belirlenir ve strateji uygulanır. Defol hain herif halk düşmanı. Bütün basınıyla üzerine gidilir. Zira yeni piyona yer açmak elzemdir artık.

Siz kelleleri alınanların hep boyun eğmeyenler olduğunu mu zannediyorsunuz? Asla! Lanetliler modası geçtiği için değiştiriyor onları; halk uyanmasın diye.

Ortadoğu hala cemaatsel ve mezhepsel kavgalarla Lanetlileri ayakta tutmaya devam ede dursun, Irak ve Afganistan’da şu anda sözde kargocular bir katliam yapıyor.

Canlı bombacılar denilen ve basına böyle lanse edilen olayların aslı ne biliyor musunuz?

Sözde kargo şirketleri kuruluyor ve işe gençler alınıyor. Gerekli bütün resmi prosedür işleniyor. Hizmet içi kurslarında yetiştirilen gençler iyi bir iş bulduğunu zannediyor. Maaşlarda iyi yani. Bir iki teslimattan sonra, asıl görevleri farkında olmadan kendilerine yaptırılıyor.

Halkın yoğun olduğu merkezlere bomba kolileri gönderiliyor. Takip başlıyor. En uygun zamanda kargo kuryesi elinde bombayla havaya uçuruluyor.

Ve basına bildik haberler düşüyor:

“Radikal İslamcı İntihar bombacısı 350 kişinin ölümüne neden oldu.”

Tüm dünya basını Ortadoğuluları kanla beslenen vampirler diye tanıyor. Kazanan yine Lanetliler.

Uyanalım artık!. Birbirimize daha sıkı sarılalım. Birbirimizin haberi olmadan birbirimize hatalarımız için dua edelim. Onları hayra çevirmesi için gözyaşlarıyla ıslatalım dualarımızı. Ufak tefek konuları bir kenara bırakıp anlaştığımız konularda ittifak ayrıldığımız konularda da bir birimizi mazur görelim.

Unutmayalım ki Lanetliler tek millet oluyor hep.

01/08/2013-Siverek Selam ve dua ile…

Bu yazı 1833 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum