Mahmut Hanpolat

Mahmut Hanpolat

[email protected]

Bir yalnız adam

20 Kasım 2021 - 12:30

Kurşun renkli göğün altında, şehrin çıkmaz sokaklarının akıntısına kapılmış efsunlu insanların, menzilini yitirmiş kalabalıkların arasında yalnız yürüyen bir abdal...

"Baharı koklayarak kelimeler ülkesine giren" bir derviş...

Kurumuş dudaklarının kanayan çatlağını serin mahzenlerden sunulan şerbetlere tercih eden bir abid...

Aşk deryasından sürülmüş, bilgeliğinin bedeli olan yalnızlığa hüküm giymiş bir sürgün...

Leyla'sını uçsuz bucaksız sahralarda arayan bir garip Mecnun...

"Bir Venüs bardağında nice görkemli dağların yıkılışına" şahitlik etse de ten kafesinin çelik parmaklıklarını aralamayı başarmış bir yolcu...

"Geyve'nin gülleri"nden demir almış gemisini "Geceyi onaran mimar"ın kapısında demirlemiş bir bilge...

Aşktan demir alıp yalnızlık deryasına dümen kıran ve en nihayetinde yine aşk limanına usulca yanaşan bir başka adam...

Sözü duruşunu, duruşu sözünü sırtlayan bir güzel insan...

İrem bağından elma çiçeği koklamış olmasından ötürü sürgünlüğüne tutunamayan bir zahid...

Kelimelerle sağanaklarda sığınak olacak mabedler inşa eden bir mimar...

Gidişiyle geceleri şiirlerinin koynuna girerek yıldızlara tutunmaya çalışan yürekleri öksüz bırakan yaren... 

Dizelerin bin pınardan su içiyormuş gibi sarıp sarmalıyordu yürek yangınlarını bir anne şefkatiyle.

Sözlerin pespayeliğin hüküm sürdüğü bir çağda hakikat diyarına göz kırpan bir pencere gibiydi. 

Kelimeler, derin bir algının, onulmaz bir aşkın, dingin bir bakışın, özgün bir duruşun dile getirilişinde kaleminin hizmetkarıydı. 

Söz vardır sahibinin dilinde çer çöp olur. Söz vardır sahibinin dilinde cevher olur. Sözü dilinde cevhere dönüştüren büyük ustaya saygıyla, hürmetle... 

Not: Tırnak içerisindeki ifadeler şairin dizelerinden alıntıdır.
Son kısımda sözü sözün ustasına bırakalım:
...
Ve birden senin sesin gelir dört yandan
Menekşe kokulu sütunlardan
Komşu dağlardaki nergislerden leylaklardan
Gözlerine ait belgeler sunulur
Ey aşkın kutlu kitabı
Uçarı hayallere yataklık eden
Peri bacalarının yasağı
Gönlümün celladı acı mezmur
Bana bıraktığın yazıt bu mudur
ÖLÜM geldi bana düğün armağanın gibi
Senden bir gök
Senden yıldızlar ördüler
Ateş böcekleri
O gece dört yanıma
...
Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine
Sezai KARAKOÇ

Bu yazı 1309 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • ihsan bozkurt
    2 yıl önce
    Kaleminize sağlık hocam. Sezai Beye Rabbim Rahmet eylesin.
  • Mahmut Hanpolat
    2 yıl önce
    Amin. Teşekkür ederim İhsan hocam